8 Şubat 2018 Perşembe

SURİYE DENKLEMİ..

SURİYE  DENKLEMİ..
Necati Çavdar
8 Şubat 2018
Ahimesud

İran, geri planda öne Esad’ı sürerek  her kesimle işbirliği içinde Suriye’nin her yerinde
Rusya, Silahlı gücüyle Esad’ın arkasında ..YPG ile teması hiç kesmiyor..
Moskova’da PYD/YPG bürosuna ev sahipliği yapan Rusya; Türkiye’nin itirazına rağmen Soçi de bile el altından PKK/PYD temsilini sağlıyor.
Daha bu gün,
“Rusya: PYD ile sürekli temastayız!” diye açıklama yapıyordu.
Rusya'nın Şam Büyükelçisi Aleksandr Kinşak, Sputnik'e verdiği mülakatta “Rusya'nın, PYD'nin Suriye hakkında yapılan herhangi bir müzakereden dışlanmasına karşı olduğunu” söyleyerek , "PYD'nin herhangi bir görüşme formatından dışlanmasının, beklenenin aksine, zararlı olacağına inanıyoruz. Hmeymim'deki Rus uzlaştırma merkezi kanalıyla da olmak üzere, PYD ile sürekli olarak temastayız" ifadelerini kullandı.
Aksi halde Rusya’nın  göz yumması olmasa PKK/PYD’nin bu kadar güç ve alan kazanması mümkün mü?

ABD, her ne  kadar Esad’a karşı gibi olsa da Esad’a razı yeter ki tam kontrolünde ve korumasında olan YPG ‘ye toprak ve yönetim  imkanı versin.Suriye’nin Petrol bölgelerinden çıkmasın
İran ve Rusya; bir milyon insan ölümü hemen hemen ülke nufusunun yarıısnın  katil Esat rejiminden yurtdışına kaçtıktan sonra işin içinden de çıkamayıp  Astana ve Soçi kurgulamasıyla  aslında “Esad” adına Türkiye ile masada..
Ve bu üç ülke belirlekedikleri “Çatışmasızlık bölgesi”nde anlaştılar..
Fakat,
Rejim güçleri ve Rusya “Çatışmasızlık bölgesi” ilan edilen  Şam’ın kenarındaki Doğu Gut’tayı ablukaya alıp sürekli bombalıyor..
Benzer şeyi  yine “Çatışmasızlık bölgesi” ilan edilen  ve Türkiye kontrolüne verdikleri  İdlip de yaparak zemin ve güç kazanma peşindeler..
Türkiye, hem Afrin’de hemde Fırat’ın batısı- Doğusuyla tüm sınırlarında ABD ile savaşta..
ABD; DÜN İÇERDE YAPAMADIĞI KUŞATMAYI BU GÜN DIŞARDA GERÇEKLEŞTİRİYOR
2. Körfez krizinde Hatay’dan Mardine’e kadar tüm sınırlarımızı içerden İşgale başlayan ABD, “tezkereye” toslayarak geri çekilmişti.
Hatırlarsanız “depo “vs yapmak üzere yerel unsurlarla anlaşıyor, buralara yerleşiyordu. Okadar emindi ki tam bir işgal havasında idi..
DSPli bir milletvekili Un fabrikasını kiralamış, gazetelere de yansımıştı.
İ.S. diye bir arkadaşım anlatıyordu.. “Dil bildiğim için ABD adına bazı şirketler biizmle anlaştı.. Onlarla yerel insanlar arasında irtibat kuracaktık. Tezkereye kadar2,5- 3 ay çalıştık. Para ödediler.. Fakat tezkere geçmeyince anlaşmayı fesh etiler..”diyordu.
Evet “Tezkere “ oylanmış  ilk bakışta “kabul” edilmiş  görünüyordu. Yabancı ajanslar “geçti” diye sevinç çığlıkları atmaya başlamıştı..
Fakat ne olduysa oldu “geçmemiş” sayıldı
ABD, şoka girdi..
Süleyman Demirel, evinde dinlediğim bir konuşmada “Ecevit başkanlığındaki koalisyon (Haziran’da) ABD’ye kesin söz verdi.. Fakat.. Bunun altından kalkamayacağını görererk seçime gitti. 1 Kasım 2002 seçimini alan AKP’de  söz verdi. Ancak tezkere’ye sahip çıkamadı. ABD, Unutmaz. Gün gelir  bunun hesabını sorar”diyordu.
Tezkere TBM’den geçmemişti ancak bir kaç gün sonra Hükümet yayınladığı bir kararla “Amerikan hamulesinin “ Trabzon dahil hava limanlarından sevk edileceğini ilan etti.Amerikan auçaklarına havalimanlarını açıyor, silah ve askerin karadan değil ama Havadan intikalini sağlıyordu..
günlerde TBMM Halkla İlişkiler B Blok kapısından çıkarken Eski ABD elçimiz ve CHP Milletvekili Şükrü Elekdağ’a “Tezkere”ye karşı durdunuz ama Hükümetin Hava limanlarını ABDye açmasına ses çıkarmıyorsunuz neden ? “ diye sordum.
Şükrü Elekdağ, sanki haberi yokmuş gibi  “Haaa.. Öyle mi” diye bilmediğini söylemek istiyordu.
Hükümetin bu kararına ne muhalefetten nede başka yerden itiraz gelmedi..
Evet, ABD’ye Irak’a müdahale için  imkan verilmişti ama “1Mart  Tezkeresi” ile  içeriden tüm  güney sınırlarımız boyu  ABD, işgaline  son verilmişti
ABD, bu defe Önce Esad. Sonra da  İŞİD/DEAŞ bahanesi ile  bölgenin tek ateist- kominist teşkilatı PKK/YPG eliyle Suriye tarafından tüm güney sınırımızı kademe kademe işgal ediyordu..
Dün içerden yapamadığı kuşatma ve Bereketli Hilal’e oturma planını bu gün, PKK/PYD yide kullanarak  dışardan kuşatarak yapıyordu.
PKK/ PYD “DEVLET”LEŞİYOR MU?

Kuzey Irak yönetimi ve  PKK/PYD tandansı dışındaki kürtler dahil diğer unsurlar bir tarafa itiliyor,  özellikle ABD -ve de zımmen ABD ve Esat-Rusya -“seküler” diye PKK/PYD öne çıkarılıp parlatılıyordu.
Suriye’de protestolarla dikta yönetimie bayrak açılmış Esat rejimine karşı adata üklenin tamamaında direniş başlamışken Kuzey de ses yoktu..2011-2012 de Kamışlı da Esat güçleri ile PKK/PYD  arasında ufak bir çatışma oldu.
Durumu bizim bakkal Hayretin’e sorunca “Olmamamsı gekirdi. Bir birlerine dokunmayacakları ve  kuzeyi  PKK/PYD güçlerine bırakmak üzere anlaşmışlardı. Esat kansız, olaysız şekilde çekilecekti” demişti.
Sonradan da öyle oldu.
Esat, silahlarını da bırakarak  Kamışlı ve diğer alanlardan çekildi.. PKK/ PYD hem silah, hem alan hemde güç kazanmıştı.
Bir kaç yeri kontrol ederek “kanton” ilan eden PKK/PYD, Esat’ın çekilmesiyle boşluğu doldurarak Tüm kuzey Suriye yani Türkiye - Suriye sınırı boyunca 2016'da tek taraflı olarak “Rojava Özerk Yönetimi” adıyla “federasyon” ilan etti.  Her ne kadar Suriye içinde “Fedaral sistem “ deseler de  her  fırsat ve  aşamada daha da ileri giderek ABD ile “müttefik” olarak DEVLETleşme yönünde adımlar attı..

YPG: “Hedefimiz 100 bin savaşçıyla düzenli ordu” .
YPG: Mart 2017’de yaptığı açklamada  “Hedefimiz 100 bin savaşçıyla düzenli ordu” diyordu.
YPG sözcüsü Redur Xelil'in Reuters'a yaptığı açıklamada  hedeflerini "YPG'yi iyi organize olmuş bir orduya sahip olmasını sağlamak için ciddi bir motivasyon içerisindeyiz" diyordu.
Bunun gerçekleşmesi içinde ABD binlerce tır ve uçak dolusu silahı  Türkiyenin ısrarlı itirazına rağmen YPG’ye akıtıyor, hemen  her ülkeden paralı caniler PKK’ya katılıyordu..
Oysa ABD'nin “ IŞİD'i ortadan kaldırma “ adına “Kara ordusu “olarak organize ettiği YPG'nin 2016 sonunda sahip olduğu kuvvetlerinin sayısı 60,000 civarında olduğu söyleniyordu..
YPG, Suriye İç Savaşı'nın başlamasıyla devlet askerlerinin bölgedeki etkisini yitirdiği 2011 yılından bu yana kuzey Suriye de ABD desteğinde  bir 'ordu' haline gtiriliyordu.
Türkiye ise her fırsat da  YPG ve PYD'yi, PKK'nin uzantısı olarak görüyor. PYD üst yönetiminin PKK’dan oluştuğunu dile getiriyordu.
ABD ise her türlü savaş, silah ve taktik konusunda eğitim desteği ile PKK/PYD yi  bölge hakima yaparken  itidal tavsiyesi ile  hatta İŞİD/DEAŞ korkusuyla Türkiye’yi oyalıyordu.
 Bir yandan da PKK/PYD-YPG,   hızla güvenlik güçlerine ek olarak kendi bürokrasilerini kurarak ülkenin büyük kısmında “Suriye devlet kontrolü” çöktüğü için Kuzey Suriye'de  “bağımsılığa gitmek üzere “özerk yönetim kurduklarını belirtiyorlar, gelir akışlarının tarımsal ürünlere ilişkin vergiler ve petrol satarak elde ettiklerini açıklıyorlardı.
Yani “devletiz” diyorlardı.
Amerika da özellikle DEAŞ sonrası sınırlarını iyice genişleten PKK/PYD/YPG yi ordu haline getireceğini açıkça söyleyip desteğini esirgemiyordu. 




Türkiye'nin  güneyden  tümüyle  kuşatılma tehlikesine karşı geçen yıl başlatmak mecburiyetinde kaldığı “Fırat Kalkanı” operasyonunun asıl amacının Suriye'nin kuzeyinde oluşabilecek PKK/PYD/YPG otoritesinin önüne geçmek olduğu herkesçe biliniyor.
Şimdide aynı gerekçe ile  -Rusya ve zımmen İran-Esad rejiminin göz yummasıyla- Afrin’e harekat başlatıldı..
Gelinne nokta da ...
ABD Dış İşleri Bakanı ve Başkanın  askeri politikalarına yön veren  Güvenlik Danışmanı, Afrin Harekatı sonrası en üst düzey ziyaret için  Türkiye ye gelmek üzere yola düşerken
Türkiye’nin “Afrin’den sonra ki hedef Menbic” açıklamasına karşılık;
IŞİD'le mücadele koalisyonunun en üst düzey ABD'li komutanı General Paul E. Funk, ABD'li birliklerin Menbic'te kalacağını, Amerikan güçlerinin Kürt müttefiklerini desteklemek ve Türkiye'nin harekâtı sonrasında tansiyonu düşürmek üzere Menbic'te olduğunu söyleyebiliyor.
Koalisyon sözcüsü Albay Ryan Dillon da “Türkiye'nin 20 Ocak'ta Afrin'e yönelik başlattığı operasyonun IŞİD ile mücadelede ABD'nin müttefiki olan ve Amerikan silahlarıyla donatılan YPG'yi hedef aldığı için Ankara ile Washington arasında gerginliğin tırmanmasına neden oluyor ve iki NATO müttefikinin Suriye'de karşı karşıya gelmesi riskini doğuruyor”diyerek  açık açık PKK/YPG nin “Amerikanın mütefiki ve Amerikan silahlarıyla donatıldığını “ gizlemiyor..

ABD (PKK/PYD)ve Esad (RUSYA-İRAN)  arasındaki en ciddi savaş ...
PKK/YPG; Suriye yönetimi ile de hassas bir tutum izleyerek uzun süredir çatışmadan kaçınıyordu.
Ancak  bu gece  Suriye Rejim Güçleri  Fırat Nehri’nin 8 kilometre doğusunda bulunan içinde ABD güçlerininde olduğu YPG  karargahını (terör üssünü) vurdu.
ABD’de  de (oluşturduğu koalisyon ile)   karşılk vererek Esat rejim güçlerini bombaladı..
Pentagon, (ABD) resmi açıklamasında; 500'den fazla rejim askerinin katıldığı saldırıda tanklar, toplar ve çoklu roket sistemleri kullanıldığı, saldırı sırasında koalisyona bağlı askerlerin de karargâhta bulunduğu  ve  koalisyon güçleri olarak saldırıyı düzenleyenleri püskürtmek üzere karşılık verdikleri çatışmada 100'den fazla rejim kuvvetinin öldürüldüğünü duyurduğu   Rusya’nın ise    sadece “yaralılar var “ diye açıklama yaptığı  gece yaşanan  savaş, ABD (PKK/PYD)ve Esad (RUSYA-İRAN)  arasındaki en ciddi savaştı ...
Rusya: ABD’nin Derdi IŞİD değil para'
Rusya Savunma Bakanlığı; Deyrizor’da bulunan El İzba'nın petrol rafinerisinin bulunduğu bölgedeki  Suriye rejim yanlısı güçlere ABD -öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyonun- düzenlediği saldırıya ilişkin  yaptığı yazılı açıklamada ABD'nin “IŞİD'le mücadeleden ziyade ülkenin ekonomik varlıklarını ele geçirmeyi amaçladığını “iddia  ederek   ABD’nin 'Derdi IŞİD değil para' diye tepki gösterdi.
Halihazırda Deyrizor'da Fırat Nehri'nin doğusuna PYD/PKK, batısına Esed rejimi ve güneyinde dar bir alana IŞİD hakim

The Times: Türkiye ile Esad rejimi karşı karşıya geliyor
Tüm bunlar olurken  Rusya uçağı düşürüldü.O bahane ile Esad güçleri ve Rusya bölgede  ateşkesi delerek İdlib’de  hastane dahil yerleşim yerlerini  bombaladı. Dolayısyla  Rusya destekli Rejim güçlerinin  İdilp içlerine doğru ilerlediği bir dönemde Türkiye atağa geçti.
İdlip’de Türkiye kontrolüne verilen alana “kontrol Noktası “oluşturmak için  giden Türk askeri gücüne “ rejim  güçleri ve Rusya” desteğindeki güçler olduğu düşünülen bir saldırı yapıldı.Konvoyun geçtiği bölge uçakla bombalandı.Türk konvoyu, zaiyat  vermeden  geri döndü.
Fakat iki gün sonra aynı noktaya hareket eden Türk Konvoyuna yine  fakat daha bölgesel bir saldırı yapıldı.  Şehid ve yaralı verilmesine rağmen konvoy yolundan dönmeyerek belirlenen noktaya ulaştı..
Ulaşılan nokta,Türkiye’nin varabileceği en güney derinlikdeki bir nokta...
Zira..
Türkiye'nin Suriye'nin kuzeybatısında çatışmasızlık bölgeleri oluşturmasına  yönelik Rusya ve İran ile yapılan anlaşma kapsamında  oluşturulan "Türk  kontrol noktası”  Esad  güçleri ile ona karşı mücadele veren  Heyet Tahrir Şam (HTŞ) cephe hattına  2 mil (3,2 kilometre) uzaklıktaki El Eis köyünde konuşlandırıldı.
Hemen hemen tüm güney sınırlarında ABD ile karşı karşıya olan  Türkiye’nin kontrolüne verilen Çatışmasızlık bölgesi İdlip’deki bu son  durumu;
The Times “Türkiye ile Esad rejimi karşı karşıya geliyor” diye verdi.
Çünkü gözlemciler, Türkiye’nin bu hamlesini  alan genişletmesi içindeki rejim ve Rusya’nın haretini sınırlamak üzere "Türk ordusu şimdi Esad’ın yoluna çıkıyor" diye yorumlandı.
Böylece Rusya deteğindeki Rejim güçlerinin daha kuzeye ilerlemesi durdurulmuş oldu.
Zehirli gaz saldırısı yapan ( Klor gazı kulanan)  Rejim güçleri;  İdlip ‘den sonra Çarşamba günü Şam yakınlarında yer alan ve Kasım 2017'den bu yana yardım ulaştırılamayan muhaliflerin kontrolündeki Doğu Guta'ya yönelik bombalı saldırılarda bulunmş  100’e yakın insanın  öldüğü açıklamıştı.
Ve İran, Rusya ,Türkiye liderleri bu defa da İstanbul’da bir araya geliyorlar.
Bakalım  biz (Osmanlı) çekildikten sonra “Şarkın Sukunü” için imza edilen Lozan’la bıraktğımız dünkü vilayetlerden “işgaller “yeni “yapılanmalarla” bir türlü huzur bulamayan  bölgelerden  biri olan “SURİYE DENKLEMİ” ne hal alacak?

Necati Çavdar
8 Şubat 2018
Ahimesud


............
 http://m.nerinaazad.info/tr/news/kurdistan/rojava/ypg-2017-hedefimiz-100-bin-savasciyla-duzenli-ordu
///////////////////////////////////
Rusya Kürt koridoru istemiyor! Neden istesin? Kimine göre bu bir ABD-İsrail projesi. Amerika’nın öncülüğünde, Kuzey Irak’tan Akdeniz’e uzanan bir Kürt koridorunun kurulacağına dair haberler uzun su…
KAFKASSAM.COM

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder