10 Şubat 2018 Cumartesi

Gökdeniz ”Doğu Perinçek kim?

Gökdeniz ”Doğu Perinçek kim?
GÖKDENIZ “ IDDİALAR SAÇMA”

Emniyet İstihbaratın Kurucusu   Mardin eski Valisi Ergun Gökdeniz , internette site açarak  Aydınlık gazetesi ve  Hanefi Avcı hakında açıklamalarda bulunduğu iddia edilen   MİT  Kontrterör Dairesi Eski  Başkanı Mehmet Eymür’ün söz konusu iddialarını “saçma bulduğunu” söyledi.
YA PERİNÇEK  KULLANIYOR YA DA
Doğu Perinçek için, Eymür’e ait olduğu söylenen “ Türk Hizbullah terör örgütünü kuranların yayın organlığını yapan Aydınlık  gurubunun başı  Doğu Perinçek..” iddialarını Gökdeniz “saçma” olarak niteledi. Gökdeniz ”Doğu Perinçek kim? Dün Marksist ve Maocu idi. Şimdi  Kemalist olduğunu söylüyor ve sanki ülkede iktidardakiler Kemalist değilmiş gibi. O nedemekse “Kemalist devrim güçlerinin iktidarını “ istiyor. Doğu Perinçek yazdığı yazıları ve kullandığı belgeleri kimden alıyor?  Bu adama bunları birisi veriyor. Perinçek bunları nereden alacak ya Emniyet ya da MİT  verecek. Kim kimi kullanıyor belli değil.Ya Perinçek MİT’i kullanıyor, ya da  MİT , Perinçek’i kullanıyor”dedi.

HİZBULVAHŞETTE POLİS YOK
Gökdeniz,Hizbullah’ın PKK’ya karşı emniyetin kurdurduğu konusundaki iddiaları ise” Hizbullahı  Hanifi Avcının kurduğu konusundaki  iddiaları saçma buluyorum. Hizbullah konusunda komplo teorileri üretiyorlar.Ancak teorileri tersine çalıştırıyorlar. Hizbulvahşet konusunda Polis ‘Bunu ortaya çıkarmanın bütün şerefi bize ait‘diyor. Öyleyse kendisinin kurup geliştirdiği şeyi   emniyet niçin kendi ortaya çıkarsın?
Eğer  olayı MİT ortaya çıkarsaydı bu yaklaşımın bir mantığı olurdu.Ancak şu andaki gelişmeler bu düşünce ile çelişiyor.”diyerek “Hizbullalhın ortaya çıkması  iç güdüsel olarak  gelişmiştir. PKK’ya karşı savunma duygusuyla ortaya çıkan bu hareket  bölgedeki  PKK ile mücadele edenler tarafından önce hoşgörü ile karşılanmış olabilir. Nasıl olsa PKK  ‘ya karşılar diye dokunulmamış olabilir. Zaten  bölgede legal korucu sistemi varken niçin emniyet illegal bir koruculuk sistemi geliştirsin?
Bunlar PKK ile mücadele etlilerde Karayılanı’ımı öldürdüler. Şemdin Sakık’ı mı getirdiler. Bunların hiç biri PKKlıları öldürmemiştir.”diyerek örgütün PKK’ya karşı bir faaliyeti olmadığını söyledi.
HİZBULVAHŞETİN GAYESİ PARA
Gökdeniz ”Hizbullah   daha doğru ifade ile Hizbulvahşeti  örgütlü suç amaçlı faaliyetler olarak değerlendirmek gerekir.
Bu örgüt mafyalaşmanın bir başka adıdır. Örgütün lideri Velioğlu  hicret edin diyor. Hiçret nedir? Göç demektir... Peki göç edenler nereye gidiyor?  İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya  gibi rantı yüksek ve paranın olduğu illere...Velioğlu’nun konuşmak için İstanbul’a  geldiği düşünülemez. Mafyalaşmanın geleneği vardır. Doğu’da biraz palazlananlar hep batıya gelir ve  buralarda rant kaynaklarını ele geçirmeye çalışırlar. Velioğlu ve  tayfasının hedefleri de hep galericiler vs .Neden galericileri seçiliyor. Bunlar Almanya’dan falan hırsızlık arabaların parçalarını satıyorlar. Kara para ile uğraşıyorlar onun için de bu mafyacalar onun peşine düşüyorlar. Yani  hedefleri para ve paralı şahıslar. Hiç PKK’ lı olduğunu  söyleyenleri öldürdükleri var mı? Onlar rant peşindeler.”diyerek Hizbulvahşetin gayesini  ortaya koydu.
ONU ANLATAMAM
Hizbulvahşet olaylarının lideri olduğu öne sürülen  Hüseyin Velioğlu’nun  ailesini eski Mardin valisi olması nedeni ile yakından tanıdığını söyleyen Gökdeniz”Bu insanların sülalesini tanırım. Bazılarının akrabaları ile tanışırım. Ben Mardin valisi iken içlerinde  il genel meclisi üyeleri  olanlar vardı. Bu süklüm püklüm insanlara ne oldu da  o kadar büyüdüler. Soruyorum  ne olmuşta bu insanlar büyümüş? d Hizbullahı  Hanifi Avcının kurduğu konusundaki  iddiaları saçma buluyorum.
iye orarak arkasındaki güce dikkat çekti. Zaten medya olarak Hizbulvahşeti büyüten gücün  aydınlığa çıkması için soruyoruz.Peki efendim  ne oldu da büyüdüler? Şeklindeki sorumuza ise Gökdeniz”Onu burada anlatamam.”diyerek  cevapladı.
……………………..
EMNİYET İSTİHBARAT’IN KURUCUSU EMEKLİ VALİ ERGÜN GÖKDENİZ:


19.5.2000 Cuma

 EMNİYET İSTİHBARAT’IN KURUCUSU EMEKLİ VALİ ERGÜN GÖKDENİZ:
-Son gelişmeler ışığında  Uğur Mumcu ve Kışlalı gibi cinayetleri kim ne için yapmış olabilirler?
-Uğur Mumcu  Cinayetini özel olarak bir kişi değil de küçük guruplar olarak İran’ın taşeronlarınca işlenmiş olabilir. Yinede bu işleri İran devletine izafe edemezsiniz. Zaten İran’da devlet olarak  bunu  hiçbir zaman kabul etmez. Bu işin İçinde öyle dedikleri gibi SAVAMA yoktur.
-Peki nasıl  olmuştur?
-      İran’da devletin üstünde daha üst bir kurul var. Fetva makamı gibi. Onlar rehberlik diyor. Hatemi filan orada o kadar etkili değildir. Hatemi ye  o kurul emir verir. Hatemi Tahrandaki resmi İran devletini temsil eder ancak birde Kum’da devletin üstünde bir kurul var. İmameti temsil eden kurul. Devrim muhafızları devletin değil Kum kentindeki güçlerin emrinde.
Bu meseleye Türkiye’de yanlış bakılıyor. Zannediyor ki bizdeki gibi bir kurum var. Öyle bir kurum yapmaz. Küçük küçük guruplar işi yapar ve izini kaybettirir. Bu tip çalışmaları hem KGB, hem de CİA da yapmıştır.
Bunlar Ceyzofic denen oparasyonu yürüten bir kişinin emrinde küçük guruplar.
Bu guruplar Kum kentinin tehdit olarak algıladığı kişileri ortadan kaldırmak için kullanıldı. Bu işlem ya bu kişilerin caydırılması yada para ile satın alınması eğer mümkün değilse ortadan kaldırılması  şeklinde gerçekleşiyor.
Bu tür elemanlar “ kirli iş elemanı” olarak her  serviste kullanılıyor. Bunlar ayıplı hale geldiği için  büyük para alarak ortadan kayboluyor. Büyük paralar dönüyor. Bu olayda Ceyzofice belki İran’lı idi. Geri kalanlar Türk uyruklular olabilir.
-       Deniyor ki  kullanılan silahlar ABD  malı. Bunu nasıl izah ediyorsunuz?
-       ABD bir oparasyon yapıyorsa Rus, Ruslar yapıyorsa ABD malları kullanıldı. Kaldı ki İran’nın operasyon yapması için ABD malı C-4 bulması o kadar zor değil. Bu tür silahlar Lübnan’da, Beyrut’ta   her zaman kullanılıyor ve sürekli  burada pazarda satılıyor.
Bunların Türkiyeye girmesi de okadar zor değil. Hizbullah operasyonunda görüldü ki insan cesetleri bile taşınıyor da kimsenin haberi olmuyor.
-       İran bu operasyonu neden yapsın, çıkarı ne ?
-       İran her ne kadar Türkiye ile barış içinde görünse de  Kasr-ı Şirin anlaşmasından beri Sünnî Türklerle, Şii İran arasında rekabet her zaman vardır. Olmaya da devam etmiştir. İran Türkiye’yi çekemez. Kendi politikasına ve etkinliğine  karşı bulur. Yakında  Putin Özbekistan’a gidiyor. İran onu orta Asya’da ve Kafkasya’da Türk nüfuzuna karşı destekliyor. Hatta İran’nın çıkarları Ermenistan ile bile örtüşüyor. Bunun böyle görülmesi gerekir. Türkiye’deki Sünnî insanlarında İran’ın tarihi politikalarına karşı uyarılmaları ve aydınlatılmaları gerekiyor. Malesef Türkiye’de bir kısım çevreler Müslüman kesimin tümünü İran yanlısı olarak görüyor. Buda yanlış. Hiç bir zaman Anadolu ve İran barışık yaşamadı. Şah zamanında da böyle idi, devrimden sonrada İran’ın Türkiye’ye karşı  belirlenmiş politikası değişmedi. Şah zamanındada  özellikle  hemen hepsi Alman kadınları ile evli Şahın  ajanları Türkiye aleyhine çalışmışlardır.
               MAHİR KAYNAK
-Sayn Kaynak son gelişmeler ışığında  Uğur Mumcu ve Kışlalı gibi cinayetleri kim ne için yapmış olabilirler?

-       Uğur Mumcu ve diğer faili meçhulleri yapan merkezler için adres tespiti zor. Ancak bu cinayetleri kesinlikle  İslamcı  çevreler ve  İran’ın yapmadığı belli.
Uğur Mumcu Kürt sorunu için öldürüldü. PKK ilişkileri konusunda belirli bir mesafe kat etmişti. Onun açığa çıkmaması için öldürdüler. Bu cinayet PKK yanlısı bir eylemdir .O zamanlar PKK’yı batılı güçler destekliyordu .O güçler öldürmüştür.
Kışlalı  cinayetini ise İslamcı -laik çatışması için tertiplediler. Bunu da kesinlikle İslâmcıların aleyhinde olan güçler yaptı. Ama dediğim gibi adres tespiti güç.
-        
---------------/////////////////////////////////---------------------------
 MAHİR KAYNAK :
Eldeki bulgular ve  Mumcunun öldürüldüğü yerdeki tatbikattan sonra    elde edilen  resim nedir?
-Medyadan yansıyanlar ve  aktörlere baktığımızda Uğur Mumcu cinayetinin çözüleceğine ihtimal dahi vermiyorum.
-İhbar eden kişinin güvenilirliğine ve kişiliğine bakmak gerekir. Yusuf karakuş kesinlikle  güvenilmez birisi. Öyle  durumlarda mantık aranır. Olayların gelişiminde  mantıklı bir taraf yok. Zaten itirafçılar elerine ne gelirse imzalayacak ve ne söylenmesi istenirse söyleyecek insanlar. Bunlar zaten her şeye teşne ..
-Bunlar üç İran  resmi görevlisi bombayı koydu diyorlar. Dünyanın hiç bir yerinde bu mümkün değildir. Aksi halde savaş çıkar öyle şey olmaz.
-En ufak bir şüphem yok. Kesinlikle bundan bir şey çıkmaz.
-Tantan iyi bir polis olabilir. İyi niyetinden de şüphem yok ancak istihbarat tan anlamadığı ortaya çıktı. Kendisini dolduruşa getirmişler. Tantan’ı sıkıntıya sokmak için bir komplo olabilir.
 ERGUN GÖKDENİZ:
İddia edildiği gibi  Bu olayın altından İran çıkar mı?
-Şu safhada İran demekte,İran   yapmadı demekte  yanlış.  FP ve bazı çevreler  İran’la ilişkileri bozmak için  senaryo yapılıyor demeye getiriyorlar.Buda yanlış.İranla aramızın bozulup bozulmayacağına gelince,son zamanlarda ne zaman düzeldi ki? Kimi de  derin devlet yaptı diyor. Bunun  derinliği ne? Kim derin devlet?
Akit Gazetesi MİT belgesi diye belge yayınlıyor.Bu belge ne zaman Akit’in eline geçmiş. Önceden vardı da  niçin şimdi yayınlıyorlar? Bu ve benzeri belgeleri onlara MİT servis yapıyor. Hedef saptırıyorlar. Belki de  bir kısım çevreler celalleniyor.
Savcının elindeki iddiayı görüp ona göre yorumlamak gerekir.
EMNİYET İKİ PARÇA
Yayın yasağına rağmen  emniyette alınan ifadeler  niçin medyada yer alıyor?
- Şöhret olmak için. İstanbul polisi devre dışı dendi. Buda yanlış bir tavırdı. Emniyet birimleri arasında her zaman çekişme olabilir. Başka ülkelerde de bu böyledir. Son olayda Ankara  emniyeti ile çalışıldığı için. İstanbul emniyeti  bu  olayın şerefini paylaşamıyorum diye kıskançlıkla medyaya bilgi sızdırıyor. Yayın yasağına rağmen kimsede takmıyor. Bu belge ve bilgileri kim veriyor?
Uğuru öldürenin kim olduğunu bakmak için onun yazılarından kimin rahatsız olduğuna bakmak gerekir. Özal zamanında bile  bir çok kişiyi rahatsız etmişti. Uğur ellindeki bilgileri sanki araştırarak mı buluyordu? Ona belgeleri MİT veriyordu. MİT bir takım belgeler veriyor oda yazıyordu.
FEHMİ KORU  KİMİN TELKİNİ İLE YAZIYOR?
Basında bir sürü  olayı  yorumlayarak yazan var. Mesela Fehmi Koru kimin telkinatı ile yazıyor? Oda  Uğur’u İran’lıların öldürmeyerek İsrail bağlantısı üzerinde duruyor. Olayı saptırıyor.
 HİZBULLAH OPARASOYYONU İLE YUMURTLAYAN TAVUK KESİLDİ.
 Son yapılan operasyonun ucu Hizbullah operasyonu ile bağlantılı deniyor. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?
- O operasyon  hiç bir şekilde tasvip edilemeyecek  bir şov idi. Şova yönelik bir operasyon idi.Velioğlu’nun yandakiler emniyetin ajanları idi.Velioğlu’nu da onlar öldürdürmüştür.Hiç bir zaman yumurtlayan tavuk kesilmez. Bazan bir oparasyon yıllarca sürebilir ama böyle bitirilmez.Veli oğlunu yakın arkadaşları öldürerek yumurtlayan tavuğu kestiler. Veli Oğlunun yakınnındakiler emniyetin adamları olduğu için bazı bilgiler ellerinde olabilir. Savcının iddanamesine kadar beklemek gerekir.
Savcılar iddianameyi hazırlayıp mahkemeye sunuyorlar ancak bir çok nokta açık kalıyor. Bu olayda ucu açık olan maddelerden birisi zanlıların İranlılar üzerinde yoğunlyaştırılması.İranlı dendimi mesele çözümsüz hale geliyor. Onları nereden  bulacak ve nasıl sorgulayacaksınız. Bu mümkün değil.
Bir çok konuda İran resmi görevlileri yaptı veya yaptırdı dendi ama devletin İstenmeyen adam ilan ettiği bir tane böyle İran resmi görevlisi insan yok.Bunlar idare ateşe diyor ama bir şeyi bilmiyorvlar. Elçiliklede  Her ülkenin istihbarat görevlisi idari ateşe olarak anılır.Onun görevi  zaten odur.Bizimde Mit ,ABD’de CİA görevlileri  elçilikmlerimizde idari ateşe odlarak çalışırlar.

19/9/2009 - işsizlik ve ekonomi
Yazar: Anonymous
ekonomi çarkı 1 euro : 1 dolar : 1 tl ve altın 350 tl den 100 tl ye düşürülerek yapılır akp+chp+dtp+mhp: pkk ya hizmet kanalları tarafından elekriğe /suya zam yapılarak değil+5 milyon işsiz türk genci var istanbul da intihar edebilirler karakol önlerinde.
………………..
Gökdeniz: Her şey BÇG’yi gösteriyor.

Her şey  BÇG’yi gösteriyor.  Bütün yollar” büyük kulak” CIA’ya  çıkıyor....!

Tele kulak  skandalı için Emniyet İstihbaratının  kurucusu Ergün  Gökdeniz’den şok açıklamalar...!

Tüm Türkiye’yi  sarsan  “Tele kulak”olayını  BÇG ‘mi yaptırıyor? ..Bu Gücü Kimden Aldınız?   Sorularına Gökdeniz açıklık getiriyor.

Gökdeniz:
 “ Bu bir yetkinin suistimalidir....Emniyetten deniyor ki sisteme girilmiştir. Ama dinlemek için değil, denetlemek için girilmiştir. Peki siz bunu hangi hakla yapıyorsunuz.
Müessese ve kişileri siz nasıl denetlersiniz. Cumhurbaşkanını denetleme emrini size kim verdi. Bence tüm partiler eşittir ama herhangi bir parti lideri veya herhangi bir milletvekilinin sistemine girdiniz. Peki bu bilgileri kime aktarıyorsunuz?
Bu bilgilerin öğrenilmesi devletin yüksek menfaatleri için midir? Hukuki alt yapısı hazırlanmış bir operasyon mudur?  Bu adamlar devlete ihanet mi ettiler? Bir şüphe mi vardı da, bir operasyona girdiniz? Bir operasyon başlattınız? Veya “biz merak ettik de dinledik” diyemezsiniz? Bununla geçiştirilemez. Bunun arkasında mutlaka birileri vardır. Bir hedefe yöneliktir. Yoksa kendiliğinden olan bir şey değildir.”

Gayesi özel hizmet sunmaktır. Peki kime sunuluyor bu hizmet?

Gökdeniz:
 “Siyasilerimiz kendilerinden bir şey talep etmeden bazı kişiler bazı özel hizmetlere talip olurlar. O andan itibaren iş yozlaşıyor. Derhal özel hizmet sunuyor. Sonra bir ara diyor ki... Filancayı dinleyin... emredersiniz efendim.  Şunu da  dinleyin .....Emredersiniz efendim.  Bezen iktidarlar ve güç odakları bazı yerlere kendilerine yakın isimleri getirerek  bu şekilde özel hizmet almak istiyorlar. Özel hizmet sunma merakınız olduğu zamanda soruyorum size özel hizmet sunmak isteyen kişinin özel hizmetlerinden yararlanmak istemeyen kaç insan vardır?” diyerek zaman zaman bu işe siyasilerinde girdiğini söylüyor.

Her yol CIA’ya çıkıyor...!

Gökdeniz:
”Emniyetin cihazından sizin şifrenize girildiği ve ekranda görüldüğü zaman, bilgisayardaki yazılım nedeniyle ABD deki pentagon veya National Cekullery Ejansıy (NCE)’nin Washington DC’deki bilgisayarında anında görülebilir. Çünkü yazılım oradan alınmıştır. Başka ne söyleyeyim. “diyerek konunun içerdeki bir takım odaklarla sınırlı olmayıp CIA’ya kadar uzanan bir zincirin halkası olduğuna dikkat çekiyor.

Şavaş hemen şimdi ayrıl........!
Bir tarafta emniyet içinde görevden alınmalar yaşanırken diğer yandan  “tele kulak” ile elde edilen bant kayıtları FP kapatma davasına delil  olarak Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş tarafından Anayasa Mahkemesi’ne sunuldu. Vural Savaş Meclis tarafından “ihaleye fesat karıştırmaktan ”düşürülen ANASOL –D hükümetinin Devlet Bakanı Güneş Taner hakkında  ortaya çıkan kasetler için” ahlak ve hukuk dışı “ nitelemesi yapmışken kendisi aynı işin içine girdi ve hala makamını koruyor. Bu hukuk skandalı karşısında kamuoyu ve siyasi çevreler  Vural Savaş’tan onurlu bir davranış bekleyerek istifa etmesini istiyorlar.

Necati Çavdar/ ANKARA

“Tele- kulak’ skandalında gözler  BÇG ye çevrildi...   Bütün yollar” büyük kulak” CIA’ya  çıkıyor.

Tele Kulak diye adlandırılan  Başbakan, Genelkurmay, Erbakan  dahil çeşitli  kişi ve kurumların telefonlarının dinlenmesi tüm Türkiye’yi sarstı. Öyle bir sarstı ki ne hükümet programı, ne güven oylaması ne de bütçe kanun tasarısı konuşuluyor. Hepsini gölgede bırakarak gündeminin birinci sırasına oturdu.
Şavaş hemen şimdi ayrıl........!
Bir tarafta emniyet içinde görevden alınmalar yaşanırken diğer yandan  “tele kulak” ile elde edilen bant kayıtları FP kapatma davasına delil  olarak Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş tarafından Anayasa Mahkemesi’ne sunuldu. Vural Savaş Meclis tarafından “ihaleye fesat karıştırmaktan ”düşürülen ANASOL –D hükümetinin Devlet bakanı Güneş Taner hakkında  ortaya çıkan kasetler için” ahlak ve hukuk dışı “ nitelemesi yapmışken kendisi aynı işin içine girdi ve hala makamını koruyor. Kamuoyu ve siyasi çevreler  Vural Savaş’tan onurlu bir davranış bekleyerek istifa etmesini istiyorlar.
 “Tele kulak” skandalını Emniyet İstihbaratının Kurucusu Emekli Vali Ergün Gökdeniz, Necati Çavdar’ın soruları ile Yeni Dönem’e yorumladı ve dinlemeyle ilgili ayrıntılı bilgiler verdi.

Bir Yetkilinin Suiistimalidir

Yeni Dönem -Sayın Gökdeniz Türkiye’yi sarsan “Tele kulak”la ilgili olarak sizin uzman olarak görüşlerinizi almak istiyoruz.?
-Bir yetkinin suiistimalidir. Yani bugün Emniyetin, MİT’in elinde ileri teknoloji ile donatılmış aygıtlar var ise bu sadece ve sadece Türkiye’nin yüksek menfaatleri için kullanması gereken operasyonlarda kullanması gereken elektronik donanımlardır.
BÇG ‘mi yaptırıyor? Bu Gücü Kimden Aldınız?

-Basına yansıyan ve emniyetteki görevden almalarla görülüyor ki herkes dinleniyor,  bunu kim adına yapıyorlar?
-Evet. Emniyetten deniyor ki sisteme girilmiştir Ama dinlemek için değil.  Denetlemek için girilmiştir. Peki siz bunu hangi hakla yapıyorsunuz. Cumhurbaşkanı, başbakanı ve genelkurmay gibi müessese ve kişileri siz nasıl denetlersiniz. Cumhurbaşkanını denetleme emrini size kim verdi. Bence tüm partiler eşittir ama herhangi bir parti lideri veya herhangi bir milletvekilinin sistemine girdiniz. Peki bu bilgileri kime aktarıyorsunuz?
Bul bilgilerin öğrenilmesi devletin yüksek menfaatleri için midir? Hukuki alt yapısı hazırlanmış bir operasyon mudur?  Bu adamlar devlete ihanet mi ettiler? Bir şüphe mi vardı da bir operasyona girdiniz? Bir operasyon başlattınız? Veya biz merak ettik de dinledik diyemezsiniz? Bununla geçiştirilemez. Bunun arkasında mutlaka birileri vardır. Bir hedefe yöneliktir. Yoksa kendiliğinden olan bir şey değildir.
Zaman zaman gazetelerde yazılar çıkıyordu. Tüm telefonlar dinleniyor diye. Çünkü dinlenmeyen politikacının kalmadığı anlaşılıyor.
Gayesi özel hizmet sunmaktır. Peki kime sunuluyor bu hizmet?

-Olay bu kadar vahim ama niçin oluyor?
-Emniyet siyasallaşıyor deniyordu. Emniyet teşkilatı, bizim polisimiz ama siyasilerimiz kendilerinden bir şey talep etmeden bazı kişiler bazı özel hizmetlere talip olurlar. O andan itibaren iş yozlaşıyor. Derhal özel hizmet sunuyor. Sonra bir ara diyor ki...filancayı dinleyin... emredersiniz efendim.  Şunu da  dinleyin .....Emredersiniz efendim.  Bazen iktidarlar ve güç odakları bazı yerlere kendilerine yakın isimleri getirerek  bu şekilde özel hizmet almak istiyorlar. İnşallah bu dönemde de yine bir takım kişiler özel hizmet sunma hevesinde olmasınlar diye düşünüyorum.
Eğer, yine aynı kafayla gidilirse ki  bunu önlemeniz mümkün de değil. Özel hizmet sunma merakınız olduğu zamanda soruyorum size özel hizmet sunmak isteyen kişinin özel hizmetlerinden yararlanmak istemeyen kaç insan vardır?
İstemem yan cebime koyuver. Mutlaka isteyecektir. Ve arkası gelir.
Her yol CIA’ya çıkıyor...!
- Eskiden hep MİT dinliyor denirdi. Şimdi Emniyet dinliyor deniyor. Sizce sebebi nedir?
-Emniyetin elinde elektronik cihazlar yeni ve modern olduğu için bunlar orada daha çok  oluyor.
-Peki bu bilgiler sadece içerde mi kalır. Yoksa başka yerlere uzanır mı?
- Tabi ki sadece içerde kalmaz. Şunuda belirteyim bu işi yapanlar çoğu kez  ulaştıkları bilgiler kendileri ile sınırlı zanneder. Burada bir korkumu söyleyeyim. Emniyetin cihazından sizin şifrenize girildiği ve ekranda görüldüğü zaman, bilgisayardaki yazılım nedeniyle ABD deki pentagon veya National Cekullery Ejansıy (NCE)’nin Washington DC’deki bilgisayarında anında görülebilir. Çünkü yazılım oradan alınmıştı. Başka ne söyleyeyim.

-Sayın Gökdeniz söyledikleriniz çok önemli ip uçları veriyor. Peki insanlar hangi metotlarla dinlenir?

-Bunun için çeşitli metotlar  vardır. Bunun başında da taşınması ve yerleştirilmesi kolay olan “Bak” argo anlamı ile “böcek”denen   minik nesneler gelir. . Bunlar güneş pilleri veya uzun ömürlü pillerle ama az enerji sarf eden küçük mikrofondur. Bunlar özelliklerine göre bir, üç, 10 km. gibi veriş güçleri veya sahaları vardır. Bu cihazlar kolaylıkla elektronikte gelişmiş firmalar tarafından her yerde ve sınırsız olarak satılmaktadır. Bunları dileyen istediği yerden temin edebilir.
-Bunlar nereye konuyor?
-Elektronik istihbaratta dinlenmek istenen bir yerden tam 144 yer vardır. Dinlenme yapılacak yerin 144 önemli yeri vardır. Dinlenme yapılacak bu yerin 144 noktasına değil de, yeteri kadar bir yer ve sayıda konur. Ancak kesinlikle bir tane konmaz da mutlaka birden fazla üç, beş gibi noktalara konur. Birisi arızalandığı veya bulunarak imha edildiği zaman diğerleri, yayınına devam eder.

-Bu “bak” lar  nasıl  tespit  edilir?
-Bu böceklerin tespit edilmeleri mümkün ama hiç tespit edemediğiniz böcekler de var.
Diğer cihazlara gelince cinsine ve kullanış gayesine uygun olarak hacimleri  daha büyük olan cihazlardır. Bunlar çok kere sabit yerlere kurulur. Dinleme ve kayıt oralardan yapılır. Bunlar çok özel cihazlar olup ithal edilirler. İthalleri v denetimleri hükümetin iznine tabi cihazlardır.
  Emniyetin elindekiler hükümetin iznine tabi olarak ithal ediliyor. Dolayısıyla bunların kullanımları da devletin denetimindedir. Görülüyor ki devlet içinde belli güçler bunları özel hizmet sunmak için kullanıyorlar.

-Bir de yine özellikle gazeteci Fehmi Koru ve Nazlı Ilıcak’ın konuşmaları ile Cep telefonlarının dinlenmesi gündeme geldi. Bunların dinlenmesi veya kaydı nasıl oluyor?
-GSM denen cep telefonların dinlenmesi için şifresinin çözülmesi gerekiyor. Bunun için de “decoder” denen şifre çözücüye ihtiyaç var. Şu bir gerçektir ki dünyada çözülmeyecek şifre yoktur.
Yapılmışsa kesinlikle çözülecektir. Bu cihazlar kapalı ve siz konuşmazken de sizin konuşmalarınız GSM’lerdeki akıllı kartların şifresine girerek bir şekilde alınabilir. O nedenle cep telefonları kapalı ilken şayet bataryası veya enerjisi kesilmemişse dinlenebilir.
ABD’de Ulusal Güvenlik Kuruluşu denen (NCE)’de her türlü dinlemeye girecek aygıtlar mevcuttur. Yeni geliştirilen tekniklerle her türlü konuşma ve resim elde edilebilmektedir. Bunlara misal olması için anlatıyorum. Bir CIA görevlisinin duble ajan olduğu tespit edildi. CIA  ve FBI  bu  görevliyi takibe alarak  FBI bu adamın bilgisayarına girdi. Bilgisayarından yayılan enerjiyi özel bir aygıtla çekerek, bu elektromanyetik dalgalar analiz edilerek kelimeler haline getirilip karakterize edildi. FBI bu ajanın bilgisayarına depolayarak karşıya verdiği tüm bilgileri alabildi.




7777777777777777777777777777777777
HDP BÜYÜK İSRAİL İÇİN ÇALIŞIYOR
http://www.yenisoz.com.tr/hdp-buyuk-israil-icin-calisiyor-haber-8780
MAH teşkilatının kurucularından emekli vali Gökdeniz, “Demirtaş, ABD’de CIA Kürt masası başkanıyla ve Rusya’da Dışişleri Başkanı Lavrov ile Kürdistan’ı kurmayı görüştü. Büyük İsrail’in kurulması için Kürdistan’ı şart gören Siyonizm HDP ve PKK’yla Kürtleri baskı altında tutarak İsrail’e hizmet ettiriyor” dedi.

HDP BÜYÜK İSRAİL İÇİN ÇALIŞIYOR

28 Aralık 2015 Pazartesi - 12:34

ENES BABACAN / İSTANBUL
Demirtaş'ın ABD ve Rusya ziyaretini değerlendiren MİT'in ilk nüvesini oluşturan Milli Amele Hizmet (MAH) teşkilatının kurucularından emekli vali Ergun Gökdeniz, “Demirtaş ABD'de CIA Kürt masası başkanıyla ve Rusya'da Dışişleri Başkanı Lavrov ile Kürdistan'ı kurmayı görüştü” dedi.
Kürt şehirlerini İsrail karıştırıyor
İsrail'in kuruluşundan bugüne kadar Mezopotamya'da bir Kürt devleti hayali taşıdığını belirten Gökdeniz “Siyonizm'in arzı mevut olarak açıkladığı Büyük İsrail hedefi için Mezopotamya'da iş birliği yapmak için hedeflediği bağımsız Kürdistan devleti için adımlarını atmaya devam ediyor. Bugün Diyarbakır'da, Mardin'de, Şırnak'ta ve kısaca ülkemizin Kürt halkının yoğunlukta yaşadığı bölgelerinde olayların asıl sebebi bağımsız bir Kürdistan içindir. Kürt vatandaşlarının Türkiye'den ayrılmak istemediği biliyoruz ama orada silahlı baskı altında tutulan Kürt vatandaşlarından PKK kendi amacını gizleyerek kirli planını gerçekleştirmeye çalışıyor. Devletin ise PKK ile mücadelede dikkatli olarak Kürt halkını bu konuda daha da bilgilendirmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Demirtaş Kürdistan'ı kurma turunda
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ABD ve Rusya ziyaretlerini değerlendiren Gökdeniz, “Demirtaş ABD ziyaretinde CIA'nın Kürt masası şefi ile görüştü. Rusya'da ise Dışişleri Bakanı Lavrov ile görüştü. Her iki görüşmenin ise zamanlamasına ve akabinde Demirtaş'ın yaptığı açıklamalarını dikkatli okumak gerekiyor. Bu her iki görüşmede de Demirtaş ‘Bağımsız Kürdistan'ı görüştü. Türkiye ve Suriye'deki mevcut durum için Kürdistan'ın kurulmasını fırsat bilen PKK ve siyasi uzantısı fırsatı kaçırmak istemiyor. Siyonizm'in arzı mevut planında açıkça Mezopotamya'da kurulacak Kürt devletinin ‘Büyük İsrail'e hizmet için kurulacağının görüyoruz. Yani Demirtaş ve PKK, Kürt Devleti değil büyük İsrail'in kurulması için çalışıyor” şeklinde konuştu.
Demirtaş'tan Kürdistan açıklaması
HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş, Demokratik Toplum Kongresi'nin olağanüstü toplantısında özerklik açıklamasında bulunurken Başbakan Ahmet Davutoğlu'na "Madem güçlüsün al reisini de Cizre'ye git. Madem kurtarıyorsun bakalım bir Sur'a git de bak seni nasıl karşılayacaklar" dedi. Demirtaş'ın "Artık gelecek yüzyılda bir Kürdistan gerçeği olacak. Özerk bölgeleri de olacak belki devleti de olacak." sözleri MAH kurucusu Ergun Gökdeniz'in açıklamalarını açıkça doğruluyor.
Ermenilerin emelleri hiç bitmiyor
Rusya ile Türkiye arasında yaşanan krizi Ermenistan'ın işine geldiğini vurgulayan Gökdeniz, “Ermenilerin Anadolu'ya karşı emelleri hiç bitmiyor. Rusya ile Türkiye'nin arasındaki gergin ortamı avantaja çevirmek isteyen Ermenilerin Rusya'dan silah ve askeri destek alması, Irak ile askeri ve ticari anlaşmalar yapması Türkiye'ye yönelik bir sıkıştırma hamlesidir. Ermenileri Türkiye karşı tutumunda bize dost görünen Avrupa Birliği'nin de desteklediğini biliyoruz. Çünkü Avrupa birliği bir Hristiyan birliğidir diye kendisini deklere ediyor. Ermeniler Hristiyan olması hasebiyle Avrupa birliğinden, Ortodoks olması durumdan da Rusya'dan açıkça büyük destek görüyor” ifadelerini kullandı.
Suriye'de savaşının kritik noktası bayır bucak
Suriye savaşının en kritik noktalarından bir tanesinin Bayır Bucak bölgesi olduğunu belirten Gökdeniz “Suriye'de Esad güçlerinin, Yunanistan gibi ülkelerin desteklediği DHKP-C ve benzeri terör örgütlerinin amaçlarından bir tanesi Bayır Bucak bölgesini alarak Türkiye'yi sınırdan tehdit edebilmektir. Ancak Bayır Bucak bölgesinin Türkmenlerden alınmak istenmesinin en büyük sebebi Esad ve destekçileri tarafından ‘İskenderiye Sancağı' olarak adlandırılan Hatay'ın tamamını Suriye topraklarına tekrar dahil etmek. Bu kadar yoğun bombardımanın ve çatışmalarının o bölgede yoğunlaşmasının temel sebepleri budur” dedi.
/////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////


İsrail'in Ortadoğu’daki emeli
09-08-2015 
http://dusuncemektebi.com/israil-in-ortadogudaki-emeli_d102048.html
İsrail'in Ortadoğu’daki emeli


MİT’in ilk nüvesini oluşturan Milli Amele Hizmeti’nin kurucularından Ergun Gökdeniz, İsrail yönetiminin stratejine dikkat çekti.
Vahdet gazetesinden Enes Babacan'ın haberine göre; MİLLİ İstihbarat Teşkilatı'nın ilk nüvesini oluşturan Milli Amele Hizmet (MAH) teşkilatının kurucularından emekli vali Ergun Gökdeniz, Suriye'de yaşanan savaşın asıl nedeninin İsrailoğullarının sözde ‘vaat edilmiş' topraklarına kavuşma istekleri olduğunu söyledi.
ABD, RUSYA VE İRAN, İSRAİL YANLISI!
Gökdeniz, “İsrail'in hedefi 3. Dünya savaşı yerine Mezopotamya olarak adlandırdığı Ortadoğu'ya küçük savaşlar ile hükmetme isteği. İsrail'e bu projede ABD, Rusya ve İran gibi ülkelerin menfaatleri gereği destek verdiklerini görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“Suriye savaşının üst aklı İsrail'dir” diyen Gökdeniz şöyle devam etti: “İsrailoğulları, vaat edişmiş topraklarına kavuşma istekleri için 3. Dünya savaşı yerine Mezopotamya olarak adlandırdığı Ortadoğu'ya küçük savaşlar ile hükmetme isteğinde. Suriye savaşı da bu projenin uygulandığı kirli bir oyundur. İsrail'e bu projede ABD, Rusya ve İran gibi ülkelerin menfaatleri gereği destek verdiklerini görüyoruz. Türkiye bu projede istenmiyor. Çünkü Türkiye'nin Osmanlı İmparatorluğundan kalma bölgedeki amaçlarına bu proje ters gelir” ifadelerini kullandı. Suriye'de oynanan kirli oyunda ABD ve İsrail'in beraber hareket ettiğini söyleyen istihbaratçı Gökdeniz, “ABD tüm gücüyle İsrail'in projesine hizmet ediyor. Suriye ile on yıllar öncesinde askeri ilişkileri bulunan Rusya, Suriye'de Esed'in ayakta kalmasını sağlamak için ABD ile çıkar anlaşması içinde. Hatta Rusya ABD'nin bölgedeki uydusudur. İran'da mezhepçi yaklaşımı ve menfaatleri gereği Suriye'de sergilenen kirli ittifakta Esed'in yanında yer alıyor” dedi.
‘OSMANLI' KORKUTUYOR!
ABD, Rusya ve İsrail gibi büyük planları olan ülkelerin Suriye'de birbirinin kuyruğuna basmadan menfaatlerini koruduklarını kaydeden Gökdeniz, “Ancak Türkiye bölge ile tarihsel geçmişi nedeniyle Suriye'de istenmiyor. PYD'yi kullanan İran ve Rusya, Türkiye'nin bölgeye müdahil olmaması için PYD'yi ortadan kaldırma işini bile üstlenebilirler” şeklinde konuştu.
‘KANTONCULUK' HAYALDEN ÖTEYE GEÇEMEZ!
Suriye'de PYD'nin Kürt kantonları oluşturma fikrinin ABD ve İsrail tarafından desteklenmeyeceğini söyleyen Gökdeniz, “Öcalan'ın Suriye'de Baba Esed'in yanında saklandığı dönemde ortaya attığı bir fikirdi Suriye'de Kürt kantonları kurmak. Ama bu o dönem nasıl hayalde kaldıysa şimdi de hayalden öteye gidemez. Çünkü buna bölgedeki büyük ülkeler müsaade etmez” dedi.
///////////////////////////////////

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder