AKP'ciler yeni uyanıyor..
BOB çubuğu yalayanlar..
Ulan NATO'nun
AB'nin , ABD'nin ve Baş belası İngiliz'in çıkarları ne zaman bu milletle uyuştu..
Onların planları başka benim gerçeğim , hayalim başka
BOB çubuğu yalayanlar..
Ulan NATO'nun
AB'nin , ABD'nin ve Baş belası İngiliz'in çıkarları ne zaman bu milletle uyuştu..
Onların planları başka benim gerçeğim , hayalim başka
İktidara yakın Yeni Şafak gazetesi genel
yayın yönetmeni İbrahim Karagül, Türkiye'nin ikinci dünya savaşından beri
ortaklık kurduğu ülkeleri, 'bir terör…
İSLAMİANALİZ.COM
Yorumlar
Adnan
Elver AKP LİLERİN LİDERLERİNİN AHLAK ANLAYIŞI VE
UYGULAMASINI GÖRENLER GÖRÜYORhttps://www.facebook.com/Takunya.web/videos/922950351142802/
BeğenDaha fazla ifade göster
· Yanıtla · 2y · Düzenlendi
Mehmet
Said onların yapısı dediğim dedik bizim üstümüzde bu ülkede
başka fikir olamaz ya dediğimiz olacak ya olacak yüksek kibir makam mevki dünya
hırsı allah rızası yerine bunları tercih edince gözler gerçeği bela başına
geldiğinde görür
BeğenDaha fazla ifade göster
Cafer Bulut Ïnşaallah başımızdaki
idareciler bunca yanlış siyaset lerinin sonucu bu noktaya geldiğimizi görūr
idrak eder bir daha asla milli görūş ilkelerine sahip çıkarda ūmmet in birliği
için gerekli adımları atarlar
BeğenDaha fazla ifade göster
Cafer Bulut Milli görūş ten ayrïlmaz
BeğenDaha fazla ifade göster
TC
Mustafa Zor Atı alan üsküdarı geçti , bu yalaka ve çıkarcı
basın yeni yeni yazmaya başladı.Onuda doğru dürüst yazsalar bari.Çuvalın başa
geçirildiği, ordu komutanlarına terörist muamelesi yapılan kumpası , Türkiye
bağırsaklarını temizliyor diyen bu kafayı alkışlayan rezil basın , bu gün
Türkiye nasıl bölünecek diye programlar yapıyor.2007 den beri uyutulan Türk
halkı bu olup bitenin hesabını KANLIDA olsa bir gün elbet
SORACAKTIR....Selamlar saygılar.
////////////////////////////////
Yeni Şafak:
Müttefiklerimiz Türkiye'yi sattı, topyekün saldırı altındayız!
http://www.islamianaliz.com/haber/yeni-safak-muttefiklerimiz-turkiyeyi-satti-topyekun-saldiri-altindayiz-34862#sthash.EmAcVnTO.dpbs
İktidara yakın Yeni
Şafak gazetesi genel yayın yönetmeni İbrahim Karagül, Türkiye'nin ikinci dünya
savaşından beri ortaklık kurduğu ülkeleri, 'bir terör örgütüne Türkiye'yi
satmak'la suçladı.
İktidara yakın Yeni Şafak gazetesi genel yayın yönetmeni İbrahim Karagül, Türkiye'nin ikinci dünya savaşından beri ortaklık kurduğu ülkeleri, 'bir terör örgütüne Türkiye'yi satmak'la suçladı. Karagül, Anadolu'nun haritasının değiştirilmek istendiğini ileri sürerek, ''Yeri geldiğinde her sokağın bir kaleye dönüşeceğini göreceklerdir'' ifadelerini kullandı.
Bölgede şehir savaşlarının
yaşanabileceğini iddia eden Karagül, ''Ya şehirlerimiz harabeye dönecek,
Anadolu alev alev yanacak ya da bütün bu uğursuz rüzgarı tersine çevirip büyük
hesaplaşmayı kazanacağız ve tarihin akışını değiştireceğiz'' ifadelerini
kullandığı yazısında, toplumsal hafızanın öz savunma refleksiyle hareket
ettiğini ileri sürdü.
Karagül'ün bugün (26 Şubat
2016) yayımlanan yazısının tamamı şöyle:
Türkiye, çok yönlü kuşatma, alan
daraltma, direnç düşürme hatta küçültme senaryolarıyla karşı karşıya. Geleneksel
müttefikleri ve geleneksel düşmanlarının ortak taarruzu altında. İçeriden Kürt
milliyetçiliği eksenli terör, dışarıdan çokuluslu koalisyonun tehditleri hatta
saldırıları altında. İstiklal Savaşı'ndan bu yana ilk kez bu kadar büyük bir
hesaplaşma ile yüz yüze gelen Türkiye iddialarının, coğrafyayı ayağa kaldırma
çabalarının, yüz yıllık vesayeti yok etme mücadelesinin kurbanı yapılmak
istenmektedir.
Irak işgaliyle başlayan, Suriye ile
devam eden parçalama projeleri artık ülkemizin sınırlarına dayanmış, hatta
sınırlarımızın içlerine servis edilmiştir. Yıkım hesapları bir süre sonra Basra
Körfezi ülkelerine ve Suudi Arabistan'a yönelecektir. Çok yakın bir gelecekte
belki Lübnan Suriye savaşının içine çekilecektir.
İntikam saldırısı, ve şehir savaşları
Biz coğrafyamızda ulusüstü yapılar inşa
etmeye çalışırken, sınırları belirsizleştirip ortak tarih ve ortak kültürden
yeni bir zenginlik üretmeye çalışırken, coğrafyaya kadermiş gibi dayatılan
sömürge yöntemlerine son vermeye çalışırken var olan ülke sınırları tartışmalı
hale getirilmektedir.
Bu bir intikam saldırısıdır. Öyleyse
intikam saldırılarına “acımasız direniş"le karşılık bulacaksınız.
Biz ekonomik entegrasyon, demokrasi ve
özgürlüklerin yaygınlaşması, ortak savunma ve dayanışma arayışlarını zorlarken,
coğrafya liflerine ayrılmakta, şehir savaşlarına hazırlanmakta, bütün ülkeler
için parçalama planları yapılmakta, bütün kimlikler savaş gerekçesine
dönüştürülmektedir.
Bir süre sonra iç savaşlar değil,
ülkeler arası savaş değil, işgaller de değil, şehir savaşlarıyla yüzleşmek
zorunda bırakılabiliriz. Öyle uğursuz, öyle alçakça planlar uygulanıyor ki,
ülkelerimiz kadar, yüzlerce yıl birarada yaşayan insanlarımızın zihinleri ve
kalpleri bölünüyor, yüzlerce yıllık ayrılıkların temelleri atılıyor.
Ya kazanacağız ya küçüleceğiz
Bu proje hiçbir ülkeye has değildir.
Küresel ölçeklidir ve Atlantik'ten Pasifik kıyılarına kadar, Müslüman
toplumların yaşadığı o büyük haritanın tamamını hedef almaktadır. Hiçbir ahlaki
kriteri olmayan, hiçbir ittifak ilişkisinin etkileyemeyeceği bir üst senaryo
adım adım uygulanmaktadır.
Coğrafyamızın talihsizliği, krizin
ülkelerle sınırlı olduğunun sanılmasıdır. Her ülke özelliğine göre gerekçeler
üretilirken, yalanlarla zihinlerimizin rehin alınmasıdır. Bizlere, o yalanların
kendi gerçeklerimiz olduğunun dayatılması ve bizlerin bu dayatmalara zaman
zaman yenilmemizdir.
Yüzyıllık kurtuluş savaşının son
aşamasını yaşıyoruz. Birinci Dünya Savaşı daha bitmedi ve biz yirminci yüzyılı
kaybetmeden, daha da güç kazanarak kapatmak istiyoruz. Mücadele bu yüzden çok
keskindir, çok yıkıcıdır. Ya kazanacağız ya parçalanacağız. Ya büyüyerek
varolacağız ya küçülerek. Hiçbir şekilde, bugünkü durumda kalmamıza izin
vermeyecekler. Ya şehirlerimiz harabeye dönecek, Anadolu alev alev yanacak ya
da bütün bu uğursuz rüzgarı tersine çevirip büyük hesaplaşmayı kazanacağız ve
tarihin akışını değiştireceğiz.
Biz bu topraklara kaç imparatorluk
gömdük
Bu öyle büyük bir kırılma ki,
başardığımız takdirde sadece ülkemizin değil, coğrafyanın hatta dünya tarihinin
seyrini değiştirecektir.
Anadolu, bin yıllık tarihin en büyük
direnişlerinden birine daha sahne olacak. Bir kez daha Haçlı ordularını bu
topraklardan uzak tutacağız. Asla umutsuz değiliz, bir kez daha dünya savaşı
trajedisini yaşamayacağız. Bütün şehirlerimiz, köylerimiz, tek tek bütün
vatansever insanlarımız birer kale olup bu coğrafyadan yeni bir yükseliş dönemi
başlatacaktır.
Geçmişimizdeki buhran dönemlerine bakın.
Her buhrandan büyük bir güç olarak çıkmayı bilen bir siyasi kültürün,
ferasetin, zenginliğin ve dayanışmasının mirasçılarıyız. İmparatorlukların yok
olduğu, orduların mahvolduğu bir coğrafyanın insanlarıyız. Sadece Bağdat,
sadece Şam kaç imparatorluk gömdü tarihe!
İnsanlık tarihi boyunca küresel ölçekte
iktidar arayan bütün imparatorluklar bu coğrafyaya hükmetmeye çalıştı ve
coğrafya bu imparatorlukların tamamını yok etti. Yine öyle olacak. Tarih ve
medeniyet yine bu coğrafyanın, Anadolu insanının iradesine göre, direncine göre
biçimlenecek ve biz bir kez daha bu çıkışın öncüsü olacağız. Hiçbir güç, hiçbir
yerel unsur, Türkiye'nin acziyeti üzerine kurduğu hesabı tutturamayacaktır.
Müttefiklerimiz sattı, öz savunma
başladı
Ama tek tek alacağımız notlar var. Bu
kriz atlatıldıktan sonra Türkiye ittifak ilişkilerini, bölgesel ilişkilerini,
tehdit değerlendirmelerini, siyasi ve ekonomik önceliklerini sıfırdan yeniden
dizayn etmek zorundadır. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana içinde bulunduğumuz
ittifak halkaları bize ihanet etmiş, Türkiye düşmanlarıyla ortaklık kurmuş,
Türkiye'yi savunması gerekenler bize kurşun atar olmuşlardır.
Transatlantik ittifakı bunun merkezindedir.
ABD bunun merkezindedir. Avrupalı geleneksel ortaklarımız bunun merkezindedir.
Onlar, Türkiye ile stratejik ortaklığı coğrafyada biçimlendirdikleri terör
gruplarına kurban etmiştir.
Hepsi, bir terör örgütüne Türkiye'yi
satmıştır. Hepsi Kuzey Suriye Koridoru için Türkiye'yi satmıştır. Hepsi bir
boru hattı projesine Türkiye'yi satmıştır. Onlarca yıldır Avrupa'yı koruyan,
Atlantik merkezli tehdit algılamalarına göre pozisyon alan Türkiye, bütün
tehditlere açık hale getirilmiş, bu tehditler bize karşı özellikle desteklenir
olmuştur.
O bizim “dostlarımız" bugünlerde
bizi köşeye sıkıştırmaya, Anadolu haritasını bile değiştirmeye dönük kirli
planların ortakları olmuşlardır. Türkiye kamuoyu, bu yönde çok ağır bir hayal
kırıklığı yaşamakta, ABD ve Avrupa'ya güveni ağır yara almaktadır. Toplumsal
hafıza yeni tehditleri tanımlamış ve derin bir öz savunma refleksiyle hareket
eder olmuştur. Bu güvensizlik bunalımı çok uzun yıllar giderilemeyecektir.
PYD 'ortak' İhvan terörist öyle mi?
Bu yüzden, bize ait her şeyi düşman
bilip, ona savaş açan bu yaklaşımı yargılayacağız, kendi içimizde mahkum
edeceğiz ve geleceğimizi bu gerçeklere göre yeniden düşüneceğiz. PKK'nın Suriye
kolu YPG'nin Türkiye'ye saldırılarını, ülke içindeki terör eylemlerini
destekleyen, bu örgütü “ortak" ilan eden ve silahlandıranların
Ortadoğu'nun tek demokratik yapısı Müslüman Kardeşleri terörist örgütler
listesine alma yolunda çalışmalara başlaması bu yönde çarpıcı bir suçüstü
halidir.
Mısır tarihinin ilk demokratik
başarısını darbe ile yok eden, binlerce insanın özgürlük arayışına kurşunla
karşılık veren zihniyetin hesabının ne olduğuna dair artık hiçbir kuşku
kalmamıştır.
Yerel olan, onurlu olan, İslam'la
bağlantılı olan ne varsa hepsine savaş açanların bizleri toptan imha etmeye
dönük zihinlerindeki kirli hedefler deşifre olmuştur.
Artık onların hiçbir güvenlik
stratejisine, terör söylemine, demokrasi ve özgürlük nutuklarına inanmayacağız.
İşte bunu bildiğimiz için, yirmi yıldır bu süreci izlediğimiz için “topyekün
saldırı altındayız" ifadesini kullanıyoruz.
Ülke ülke, şehir şehir, sokak sokak,
fert fert
Öyleyse kendimizi yeniden kuracağız.
Ülkemizi teyakkuzda tutacağız. Siyasi aklımızı bugünkü haliyle muhafaza
edeceğiz. Ürkmeyecek, yılgınlığa düşmeyeceğiz. Anadolu topraklarından bir karış
bile koparılmasına izin vermeyeceğiz. Gerileme dönemi çoktan bitmiştir. Bir
daha hiçbir güç, bizi öyle bir trajediyle yüzleştiremeyecek.
Öyle süslü cümlelerle vakit
geçirmeyeceğiz. Dolambaçlı yollar arasında kaybolmayacağız. Harita hiç bu kadar
netleşmemişti. İster terör üzerinden gelsin, ister “ezberletilmiş
söylemler" üzerinden gelsin, içerideki ihanetle de, dışarıdan gelen tehdit
dalgalarıyla da yüzleşmeyi bileceğiz.
Ülke ülke, şehir şehir, sokak sokak,
fert fert mücadele edip bu büyük istilayı boşa çıkaracağız. Onlar Türkiye'yi
sadece Kuzey Suriye'den ve Güneydoğu'dan vurabileceklerini sanıyorlar. Oysa biz
o kadar büyük bir haritayız ki, yeri geldiğinde her sokağın bir kaleye
dönüşeceğini göreceklerdir.
Oyun ne kadar büyük olursa olsun,
Anadolu'da bozulur! Bu hep böyle olmuştur!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder