Ahmet Maranki
LÜTFEN BU HABERI PAYLAŞALIM.
YETKİLİLERE SESLENİYORUZ.
İLK SELÇUKLU CAMİİ'NDE TEKRAR NAMAZ KILMAK İSTİYORUZ.
YETKİLİLERE SESLENİYORUZ.
İLK SELÇUKLU CAMİİ'NDE TEKRAR NAMAZ KILMAK İSTİYORUZ.
MALAZGİRT ZAFERİ İÇİN CUMA HUTBESİNDE ZAFER DUASI OKUNAN İLK SELÇUKLU CAMİİ'NİN TEKRAR İBADETE AÇILMASI İSTİYORUZ.
BİR TARİH BÖYLE YOK OLMAMALI...
Malazgirt ...
Mahsun Malazgirt ...
Hüzünlü Malazgirt
Boynu bükük Malazgirt 1000 yıldır bekliyor...
BİR TARİH BÖYLE YOK OLMAMALI...
Malazgirt ...
Mahsun Malazgirt ...
Hüzünlü Malazgirt
Boynu bükük Malazgirt 1000 yıldır bekliyor...
Bugün 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferinin 944. yıldönümü. Kutluyorum. Şehit ve gazilerimizin mekanı cennet olsun. Bu vesileyle Sultan Alparslan'ın 1064 yılında Bizans'tan fethettiği Anı-Şehristan'da komutanı Manuçehr tarafından inşa edilen ilk Selçuklu camii olan Manuçehr Camiinin resmini sizinle paylaşmak istiyorum. Ağustos 2015 yılında yani Malazgirt zaferini kutladığımız bu ay çekilen resimde görüldüğü gibi Sultan Alparslan'ın Malazgirt'te zafer kazanması için Cuma Hutbesinde Zafer duası yapılan bu ilk Anadolu Selçuklu camii halen yarı yıkık halde ve ibadete kapalıdır. 1970 yılına kadar ibadete açık olan ve Cuma namazının da kılındığı bu ilk camimiz, artık onarılıp Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından görevli İmam ve Müezzin atanıp bir an önce ibadete açılmalıdır. Bu herşeyden önce İslâm ve Vatan için gözünü kırpmadan şehit olmuş atalarımıza karşı borcumuzdur. Prof. Dr. Ahmet KALA.
1071 yılı baharında Sultan Alparslan Suriye’de Şiilerle mücadeleyi kazanmış, ancak sorunu tamamen halletmek için Şii Fatımi devletini yok etmek üzere Suriye’den Mısır’a sefere çıkmaya hazırlanmaktaydı. Selçuklu ordusunun uzakta olmasını fırsat bilen Bizans İmparatoru Diyojen ordusuyla ansızın Selçuklu Alparslan’ın 1064 yılında fethettiği Kars-Anı-Pasinler-Van bölgesini geri alıp Selçukluları Anadolu’dan geri püskürtmek üzere 200 bin kişilik büyük bir orduyla sefere çıktı. Sultan Alparslan ordusunun bir kısmını Şii saldırılarını önlemek üzere bölgede bırakıp Mısır seferinden hızla geri dönüp Anadolu’ya girdi. Kısa zaman ve Şiilerle mücadele nedeniyle 40.000 kişilik bir orduyla Anadolu’ya hareket etmek zorunda kalmıştı. Sultan Alparslan aynı zamanda büyük bir imanla bağlı oluğu İslam dinine hizmet yolunda İslam halifesinden Anadolu’da Bizans’la yapacağı varlık yokluk savaşında İslam ordusu için dua etmesini isteyen mektuplarla birlikte elçiler gönderdi.
Mektubu alan halife derhal bu savaşta İslam ordusu komutanı Sultan Alparslan’ın galip gelmesi için bizzat kaleme aldığı dua metnini İslâm dünyasındaki tüm camilerde Cuma hutbesinde okunmak üzere gönderdi. Tüm İslam camilerinde 26 Ağustos 1071 yılı Cuma günü okunan bu zafer duası şöyledir;
“Allah’ım İslâm sancağını yükselt ve İslâm’a yardım et. Sultan Alparslan’ın senden dilediği yardımı esirgeme. Ordusunu meleklerinle destekle. Niyet ve azmini hayır ve başarıyla sonuçlandır. Çünkü o senin ulu rızan için rahatını terk etti. Malı ve canıyla buyruklarına uymak amacıyla senin yoluna düştü. Çünkü sen “Ey iman edenler can yakıcı bir azaptan kurtaracak bir yolu size göstereyim mi?. Allah’a ve onun Peygamberine inanıyorsanız onun yolunda can ve malanızla savaşırsınız” diyorsun. Senin sözün gerçektir. Allah’ım o nasıl senin sözüne uyup şeriatının korunmasında gevşeklik göstermeden buyruğuna uymuş ve düşmanlarına bizzat karşı koyarak dinine hizmet için gecesini gündüzüne katmış ise, sen de ona zafer nasip et. Dualarını kabul et. Kaza ve kaderini onun için iyi ve hayırlı bir şekilde tecelli ettir. Onu öyle bir koruyucu ile kuşat ki düşmanlarının her türlü hilelerini def etsin. Lütfunla güzel sıfatların için onu en emin ve sağlam ellerle korusun. Amin”. (Ahbâru’d-Devlet-i Selçukiyye, s.47-49).
Anadoluda’ki ilk Selçuklu Camii olan Manuçehr camiinin de içinde olduğu tüm İslam camilerinde Cuma namazında bu hutbe okunurken, Sultan Alparslan da ordusu ile Malazgirt Ovasında Cuma namazını kılmış ve müteakiben kefen yerine beyaz bir gömlek giymiş olarak ordusunu topladı, önce secdeye kapanıp şöyle dua etti;
“Yarabbi Seni kendime vekil yapıyor azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda savaşıyorum. Ey Allahım niyetim halistir bana yardım et. Sözlerimde hilaf varsa beni kahret”. İçten imanını gösteren bu duasını yapıp ayağı kalktı ve askerlerine şöyle hitap etti; “Burada Allahtan başka bir sultan yoktur, emir ve kader tamamiyle onun elindedir. Bu sebeple benimle birlikte savaşmakta veya savaşmamak için uzaklaşmakta serbestsiniz.” Sözlerini bitirdiğinde büyük bir uğultu halinde şu cevap yükseldi; “Asla emrinden ayrılmayacak ve Allah yolunda birlikte savaşacağız.” Sultan, beyler, komutanlar ve askerler gözyaşları içinde birbirlerine sarılarak vedalaşıp helalleştiler. Sonra Sultan Alparslan atına bindi ve askerlerine son kez hitaben; “Ey askerlerim eğer şehid olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. O zaman ruhum göklere çıkacaktır. Melikşah’ı yerime tahta çıkarınız ve ona bağlı kalınız. Zaferi kazanırsak önümüzde çok hayırlı günler olacaktır.” (Ahbâru’d-Devlet-i Selçukiyye, s.49. İbü’l-Esir, Cilt 10, s.23).
Bu sözlerden sonra Sultan atını Bizans üzerine sürerek ilk hücumu başlattı. Sultan Alparslan önceki gece Cuma sabahına kadar tekbir seslerine karışan davul, kös, haykırma, ok yağmuru ile Bizans askerine büyük bir şaşkınlık uykusuzluk ve yorgunluk vermişti. Ancak büyük taarruzu Cuma namazı hutbesinde okunacak Zafer Duası’nın akabinde başlatarak manevi desteği alıp, iman gücünü yükseltmek gibi birçok maddi ve manevi taktikler ile ordu idaresindeki maharetini ortaya koymuştu. İslam dünyasının zafer duaları kabul oldu ve Sultan Alparslan iki saat gibi kısa bir sürede Bizans ordusunu hezimete uğratarak büyük bir zafer kazandı.
Ancak bu zaferden sadece bir yıl sonra Sultan Alparslan 1072’de Anadolu fethine devam ederken, Türkistan’da Şii-Batıni unsurlarca çıkarılan huzursuzluk ve ayaklanmalara son vermek üzere Maveraünnehir seferine çıkmak zorunda kalmış, şikayetini dinlemek için huzurun kabul ettiği bir asi-Batıni esir tarafından bıçaklanarak şehit edilmiştir. Vefatından önce;
“Bir tepe üzerine geldiğimiz zaman ordunun azametinden ve askerin çokluğundan dolayı altımda yerin titrediğini hissediyor ve kendi kendime “ben Dünya Sultanı’yım bana kimsenin kudreti yetmez, bu ordu ile Çin’i dahi fethederim” dedim. Bu gurur yüzünden şimdi bu âciz duruma düştüm. Halbuki herhangi bir sefere girişirken daima Allah’tan yardım dilerdim. Allah beni affetsin” (İbnü’l-Esir, Cilt 10, s.25. Ahbâru’d-Devlet-i Selçukiyye, s.54.
diyerek büyük bir ders daha vererek vefat etmiştir. Biz ondan razıyız, Allah da ondan razı olsun mekânı cennet olsun.
Bu vesileyle erenleriyle Horosan’dan Anadolu’yu irşat ve şendirmek için gelen Kars’ın ve Doğu Anadolu’nun Manevi Fâtihi Anadolu’nun İlk Şehitlerinden Hasan-Harakanî Hazretlerine (şehadeti: 1034), Hz. Harakani’yi takiben Anadolu’ya gelip feth ettiği Anı’da(1064) ilk Selçuklu İslâm şehrini kuran Şehit Ebul-Feth Sultan Alparslan’a (şehadeti: 1072) ve bu fetih ve şenlendirmeyi devam ettiren oğlu şehit Sultan Melikşah (şehadeti: 1098) ile her iki sultanın Baş Veziri şehit Nizamülmülk (şehadeti 1097) başta olmak üzere Anadolu’nun vatan edinilmesinde, şenlendirilmesinde ve savunulmasında mallarını ve canlarını dün olduğu gibi bugün de tereddütsüz feda eden tüm şehit ve gazilerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları Cennet, Ruhları şâd olsun.
Mektubu alan halife derhal bu savaşta İslam ordusu komutanı Sultan Alparslan’ın galip gelmesi için bizzat kaleme aldığı dua metnini İslâm dünyasındaki tüm camilerde Cuma hutbesinde okunmak üzere gönderdi. Tüm İslam camilerinde 26 Ağustos 1071 yılı Cuma günü okunan bu zafer duası şöyledir;
“Allah’ım İslâm sancağını yükselt ve İslâm’a yardım et. Sultan Alparslan’ın senden dilediği yardımı esirgeme. Ordusunu meleklerinle destekle. Niyet ve azmini hayır ve başarıyla sonuçlandır. Çünkü o senin ulu rızan için rahatını terk etti. Malı ve canıyla buyruklarına uymak amacıyla senin yoluna düştü. Çünkü sen “Ey iman edenler can yakıcı bir azaptan kurtaracak bir yolu size göstereyim mi?. Allah’a ve onun Peygamberine inanıyorsanız onun yolunda can ve malanızla savaşırsınız” diyorsun. Senin sözün gerçektir. Allah’ım o nasıl senin sözüne uyup şeriatının korunmasında gevşeklik göstermeden buyruğuna uymuş ve düşmanlarına bizzat karşı koyarak dinine hizmet için gecesini gündüzüne katmış ise, sen de ona zafer nasip et. Dualarını kabul et. Kaza ve kaderini onun için iyi ve hayırlı bir şekilde tecelli ettir. Onu öyle bir koruyucu ile kuşat ki düşmanlarının her türlü hilelerini def etsin. Lütfunla güzel sıfatların için onu en emin ve sağlam ellerle korusun. Amin”. (Ahbâru’d-Devlet-i Selçukiyye, s.47-49).
Anadoluda’ki ilk Selçuklu Camii olan Manuçehr camiinin de içinde olduğu tüm İslam camilerinde Cuma namazında bu hutbe okunurken, Sultan Alparslan da ordusu ile Malazgirt Ovasında Cuma namazını kılmış ve müteakiben kefen yerine beyaz bir gömlek giymiş olarak ordusunu topladı, önce secdeye kapanıp şöyle dua etti;
“Yarabbi Seni kendime vekil yapıyor azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda savaşıyorum. Ey Allahım niyetim halistir bana yardım et. Sözlerimde hilaf varsa beni kahret”. İçten imanını gösteren bu duasını yapıp ayağı kalktı ve askerlerine şöyle hitap etti; “Burada Allahtan başka bir sultan yoktur, emir ve kader tamamiyle onun elindedir. Bu sebeple benimle birlikte savaşmakta veya savaşmamak için uzaklaşmakta serbestsiniz.” Sözlerini bitirdiğinde büyük bir uğultu halinde şu cevap yükseldi; “Asla emrinden ayrılmayacak ve Allah yolunda birlikte savaşacağız.” Sultan, beyler, komutanlar ve askerler gözyaşları içinde birbirlerine sarılarak vedalaşıp helalleştiler. Sonra Sultan Alparslan atına bindi ve askerlerine son kez hitaben; “Ey askerlerim eğer şehid olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. O zaman ruhum göklere çıkacaktır. Melikşah’ı yerime tahta çıkarınız ve ona bağlı kalınız. Zaferi kazanırsak önümüzde çok hayırlı günler olacaktır.” (Ahbâru’d-Devlet-i Selçukiyye, s.49. İbü’l-Esir, Cilt 10, s.23).
Bu sözlerden sonra Sultan atını Bizans üzerine sürerek ilk hücumu başlattı. Sultan Alparslan önceki gece Cuma sabahına kadar tekbir seslerine karışan davul, kös, haykırma, ok yağmuru ile Bizans askerine büyük bir şaşkınlık uykusuzluk ve yorgunluk vermişti. Ancak büyük taarruzu Cuma namazı hutbesinde okunacak Zafer Duası’nın akabinde başlatarak manevi desteği alıp, iman gücünü yükseltmek gibi birçok maddi ve manevi taktikler ile ordu idaresindeki maharetini ortaya koymuştu. İslam dünyasının zafer duaları kabul oldu ve Sultan Alparslan iki saat gibi kısa bir sürede Bizans ordusunu hezimete uğratarak büyük bir zafer kazandı.
Ancak bu zaferden sadece bir yıl sonra Sultan Alparslan 1072’de Anadolu fethine devam ederken, Türkistan’da Şii-Batıni unsurlarca çıkarılan huzursuzluk ve ayaklanmalara son vermek üzere Maveraünnehir seferine çıkmak zorunda kalmış, şikayetini dinlemek için huzurun kabul ettiği bir asi-Batıni esir tarafından bıçaklanarak şehit edilmiştir. Vefatından önce;
“Bir tepe üzerine geldiğimiz zaman ordunun azametinden ve askerin çokluğundan dolayı altımda yerin titrediğini hissediyor ve kendi kendime “ben Dünya Sultanı’yım bana kimsenin kudreti yetmez, bu ordu ile Çin’i dahi fethederim” dedim. Bu gurur yüzünden şimdi bu âciz duruma düştüm. Halbuki herhangi bir sefere girişirken daima Allah’tan yardım dilerdim. Allah beni affetsin” (İbnü’l-Esir, Cilt 10, s.25. Ahbâru’d-Devlet-i Selçukiyye, s.54.
diyerek büyük bir ders daha vererek vefat etmiştir. Biz ondan razıyız, Allah da ondan razı olsun mekânı cennet olsun.
Bu vesileyle erenleriyle Horosan’dan Anadolu’yu irşat ve şendirmek için gelen Kars’ın ve Doğu Anadolu’nun Manevi Fâtihi Anadolu’nun İlk Şehitlerinden Hasan-Harakanî Hazretlerine (şehadeti: 1034), Hz. Harakani’yi takiben Anadolu’ya gelip feth ettiği Anı’da(1064) ilk Selçuklu İslâm şehrini kuran Şehit Ebul-Feth Sultan Alparslan’a (şehadeti: 1072) ve bu fetih ve şenlendirmeyi devam ettiren oğlu şehit Sultan Melikşah (şehadeti: 1098) ile her iki sultanın Baş Veziri şehit Nizamülmülk (şehadeti 1097) başta olmak üzere Anadolu’nun vatan edinilmesinde, şenlendirilmesinde ve savunulmasında mallarını ve canlarını dün olduğu gibi bugün de tereddütsüz feda eden tüm şehit ve gazilerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları Cennet, Ruhları şâd olsun.
Kaynak: Prof.Dr.Ahmet KALA(2015); Selçuklu Anadolu’sunun İlk İslâm Şehri Anı-Şehristan’ın Kuruluşu Gelişimi, Kars Valiliği ve SERHAD Kalkınma Ajansı Yayınları, 2015. (Baskıda).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder