Ankara - Ulus.. Çankırı Cadesine bakan
Türkiyenin İlk Başbakanlık binası..
Türkiyenin İlk Başbakanlık binası..
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10150153650722700&set=a.467177532699.256913.689617699&type=3&theater
Mustafa Kemal'in artık iyice "hakim" olduğu Ankaraya diktirdiği ilk heykel..
"
Ulusta, ilk katları dükkan, üst katlarında mebusların oturduğu yeni yetme zenginlerin fiyaka attığı, millet kesesinden besli bürokratların kurulduğu iki bilemedin üç katlı Avrupai apartmanlar şeklindeki meskenler sıralanan Çankırı Caddesi’nde devası bir bina yükselir.
O dönem Anadolu gençliği için sevgilisinin değil tenini görmek, saçının telini görmek büyük bir hadisedir. Bu nedenledir ki büyük fanteziler üretilerek, sevgilinin bir teline cihan feda edilir.
Ne zaman olgunlaşacağı , milletle bütünleşeceği hala bilinmeyen yeni rejimin oturması için gençliğe el atmak gereklidir. Bunun içinde Anadolu gençlerini büyük şehir şokuna sokmak, gelip geçerken gözlerine hitap etmek ve içinde oturanların ruh dünyasını altüst etmek gerek.
Bu düşüncelerle midir, bilinmez.. “Kahraman birinci Meclis”, binasının asaletine inat, “ikinci meclis”le şekillenen anlayışın gereği olarak daha dün batıya karşı ölüm kalım mücadelesi veren milleti batılaştırma cinnetine sokarlar.
Çankırı Caddesi’nin bahçesini henüz kemirmediği zaman dilimlerinde gelen geçenlerin havuz ve bahçesine hayran hayran baktıkları..
Meclisten alt geçitlerle bir birine bağlandığı söylenen, kapısından önemli”devletluların” at ile girebildikleri, imparatorluk başşehrinden gelenlere eski özlemi aratmayacak yükseklikte dikilen Ankara’nın ilk “Başvekalet” binası konuşlandırılır.
Ve bahçesine de üç çıplak kızın; tepesinde tutuğu leğenlerden adeta banyo yaptığı havuzla “süslenen” heykel kondurulur.
Bu gün önündeki otobüs duraklarında sıraya girmiş pestil gibi insanların başını yukarı kaldırıp farkına bile varmadıkları bu “Başvekalet” binasından hemen az ötede yaptırılan Kıraner Han’da Ankara’nın ilk özel fakültesi hayat bulur.
http://
/////////////////////////////////////////"
Ulusta, ilk katları dükkan, üst katlarında mebusların oturduğu yeni yetme zenginlerin fiyaka attığı, millet kesesinden besli bürokratların kurulduğu iki bilemedin üç katlı Avrupai apartmanlar şeklindeki meskenler sıralanan Çankırı Caddesi’nde devası bir bina yükselir.
O dönem Anadolu gençliği için sevgilisinin değil tenini görmek, saçının telini görmek büyük bir hadisedir. Bu nedenledir ki büyük fanteziler üretilerek, sevgilinin bir teline cihan feda edilir.
Ne zaman olgunlaşacağı , milletle bütünleşeceği hala bilinmeyen yeni rejimin oturması için gençliğe el atmak gereklidir. Bunun içinde Anadolu gençlerini büyük şehir şokuna sokmak, gelip geçerken gözlerine hitap etmek ve içinde oturanların ruh dünyasını altüst etmek gerek.
Bu düşüncelerle midir, bilinmez.. “Kahraman birinci Meclis”, binasının asaletine inat, “ikinci meclis”le şekillenen anlayışın gereği olarak daha dün batıya karşı ölüm kalım mücadelesi veren milleti batılaştırma cinnetine sokarlar.
Çankırı Caddesi’nin bahçesini henüz kemirmediği zaman dilimlerinde gelen geçenlerin havuz ve bahçesine hayran hayran baktıkları..
Meclisten alt geçitlerle bir birine bağlandığı söylenen, kapısından önemli”devletluların” at ile girebildikleri, imparatorluk başşehrinden gelenlere eski özlemi aratmayacak yükseklikte dikilen Ankara’nın ilk “Başvekalet” binası konuşlandırılır.
Ve bahçesine de üç çıplak kızın; tepesinde tutuğu leğenlerden adeta banyo yaptığı havuzla “süslenen” heykel kondurulur.
Bu gün önündeki otobüs duraklarında sıraya girmiş pestil gibi insanların başını yukarı kaldırıp farkına bile varmadıkları bu “Başvekalet” binasından hemen az ötede yaptırılan Kıraner Han’da Ankara’nın ilk özel fakültesi hayat bulur.
http://
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder