25 Ocak 2018 Perşembe

BURASI ANADOLU.. İÇ İÇE OLUŞLARIN MEMLEKETİ

BURASI ANADOLU.. İÇ İÇE OLUŞLARIN MEMLEKETİ..

UĞURLAR OLA…
22 Ağustos 1942'de Kırşehir'de doğan Uğur Mumcu, bir dönemin  “sakıncalı piyadesi “ idi.

Uğur Mumcu, işlediği idda edilen suçlar nedeniyle askerliğini er olarak Ağrı'da yaptı.
Mumcu, askerlikte ki yaşadıklarını "Sakıncalı Piyade" adlı bir kitapta topladı. Bu kitap, tiyatrolarda oynandı.
  Sonra ..
İlerici..Araştırmacı-gazeteci sıfatıyla “Büyük gazeteci “ dendi.
Ve bir gün  geldi, 24 Ocak 1994'de bombalı bir saldırı ile öldürüldü.
Kendisi “yobazların karşısında yer almış” ve "din-politika-ticaret" üçgenini çizen/çözen  kişi olarak “yeşil sermaye” konusunu işlediği gerekçesiyle hemen suçluyu buldular.
Olsa olsa “şeriatçılar” özellikle de “İran” parmağı ile öldürüldü propagandası yapıldı.

Toplum o yönde yönlendirildi.
Cenazesi için büyük kitleler toplandı.
Biz;  “Uğurlar ola uğurlar ola” şarkısı ve “Kahrolsun Şeriat “ evazeleriyle  Ankara’yı inleterek  geçen korteji   “Sol “ tandanslı  ve  SHP’nin Keçiören Belediye Meclis üyesi  Av. Osman, Atilla beylerle  merasim geçişinin en iyi izlendiği noktalardan biri olan Soysal İş merkezinin 4. katından  seyrediyoruz.
Cenazeye katılanların bir ucu  Maltepe camine vardı, ama hala  Ziya Gökalp Caddesi, insan seliyle dolu..
Tam o sırada Ezan okundu.
O “ Kahrolsun Şeriat” diye Ankara’yı inletilen  sloganlar kesildi.
Yanımdakilere dedim ki; “işte Ezan.. Şeriat konuştu. Kalabalıklar sustu.”
Evet, Ezan okununca, Ezan’ın ifade ettiği değerlere karşı kışkırtılan kalabalık “sustu”.
Aslında baştan sona çelişki vardı. Şeriatın gereği yerine getirilmek üzere musallaya konmak için Maltepe Camiine götürülen cenazede; kalabalıklar ; “Kahrolsun, Şeriat” diye bağırıyordu.
………….
Ne  Meclis Mumcu  Cinayetini araştırma komisyonu ve Başkanı Ersönmez Yarbay’ın iyi niyetli çabaları..
Ne  sonradanCHP’den Meclis Başkanvekili seçilen hanımıGüldal Mumcu’nun gayretleri.
Ne de Mumcu’nunabisi Av.Ceyhan Mumcu’nun çırpınmaları hala “faili mechul” kalan cinayetin çözülmesine  yaramadı.
Gazeteci olarak defalarca görüştüğüm Av.Ceyhan Mumcu’ya “ iddia edildiği gibi bu cinayetin arkasında İran ya da Şeriatçılar/İslamcılar mı var?” diye sorunca kısa ve net cevap verdi:
Bu cinayette ne İran’ın nede İslamcıların bir menfaati yok. Kimin menfaati var ise o kesim işlemiş/işlettirmiştir “dedi

Yıllar yılı,  bir ışık görülmedi.
Kimileride diyor ki;
 “Devletten alınan belgelerle gazeteci olunur mu?
O belgeyi veren seni kullanmış olmaz mı?”

”Sözün özü:
Evet, çok sayıda gazeteci bulaşmış bu işlere ama gazeteci kimliğiyle devletin üst katmanlarını bilgilendirenleri “casusluk” suçlamasının dışında tutmak gerek(!)
Örneğin Uğur Mumcu; Evren Paşa’ya iletmek üzere elindeki dosyayı Cumhurbaşkanlığı Güvenlik Sorumlusu Erkan Gürvit’e götürmüş; “Paşamın bilgisi olsun, yazacağım konuyu” demiş…
Ardından yine bazı dosyaları dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Üruğ’a vermiş Mumcu ve “Bilginiz var mı Paşam?” diye sormuş…
***
Tabii bu dosyaların nereden geldiğini, rahmetli Mumcu’nun bildiğini, paşaların zaten bildiğini biliyorsunuz değil mi? “ (1)
Gerek Emniyet istihbarat’ın kurucusu Emekli Vali  Ergün Gökdeniz ile Mahir Kaynak’ın değerlendirmelerini  (2) meraklısına havale edelim..
Onca geçen zamana rağmen  “Uğurlar ola” diye uğurlanan Mumcu’dan ses seda yok..

SANCAK ve KOÇ

ATAK projesini alan gurubun yöneticisi Mustafa Vehbi Koç;  Cumhurbaşkanı ile görüşmesinin ertesi günü öldü.
Elbette Hz. Azrail, alacağı can için dilekçe vermiyor. Ecel gelince, kimse de mani olamıyor.
Tabutuna konan sancak da ki ilahi mesaj da ;
"Lâ ilâhe İllallâhu el-Melikü'l-hakku'l-mubîn Muhammedun resûlullâh sadiku'l-va'di'l-emîn." yazıyor.
"Hak ve gerçek olan kâinatın sahibi Allah'tan başka ilah yoktur. Güvenilir ve sözünde sadık Muhammed, onun elçisidir."diye bütünüyle “Şeriatı”ilan ediyor.
Makam, mevki, sermeye, yerimiz ne olursa olsun şeksiz şüphesiz
O’na ram olmamızı emrediyor.
Koçlar, “Türk sermayesinin simge”  ismi..
BMM çatı onarımından başlayarak Numune hastanesi inşaatıyla devam eden  “Devlet eliyle sermayedar” üretme projesinin eseri.
Bana göre..
Bu ülkede;
Niçin Tren yapılmadı,  demiryolu bıçak gibi kesildi…
Niçin hayata geçirilen Uçak fabrikaları kapatıldı?
Niçin ortaya konan Devrim marka arabaya rağmen yerli bir otomobil markası çıkamadı?
 Sorularının cevabı Koçlar, çözülmeden çözülemez.
Fakat tıpkı “Şeriat” ram “olmak üzere Camiye götürülen cenaze de kalabalıklara “Kahrolsun Şeriat” diye bağırttırıldığı gibi.
Haydi ailenin hatun kişilerini,
Lozan’da en önemli figür Hahambaşı Haim Nahum ilişkilerini/iddialarını es geçelim.
Koçların ;
Hacı Bayram Veli’nin torunlarından iddiasına rağmen  “Laik devlet” sembolü olmuş bir aile ferdinin  tabutuna Sadberk Hatun Müzesi’nden getirtilerek  konan son İslam İmparatorluğu Osmanlı Sancağının  örtülmesi..
Kolay kolay izah edilemez.
 Aynı Sancak; Mustafa Koç’un dedesi Vehbi Koç ve halası Sevgi Gönül’ün 2003 yılındaki cenaze töreninde kullanılmış.

Bunlar ilginç değil mi?
Burası Anadolu..
İç içe geçmişliklerin en çok yaşandığı alan.

DİYARIBEKİR
İslam’ın 5. Haremi Şerif’inin bulunduğu, Peygamberler makamı,  Sahabeler diyarı Diyarbakır'da “Millet dirliği , birliğine”   bombalar atılıyor..  Canlar yanıyor.
24 Ocak 2001 tarihinde uğradığı silahlı saldırı sonucu şehit edilen Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ile ŞEHİT edilen  5 polisimiz  rahmetle anıldı…
Rabbim şahadetlerini kabul eylesin..
 GENÇ ve BİNTUĞ
 Ve …
Cumhurbaşkanlığı konusunda;  Millet iradesinin tezahürüne “şaibeli seçim sonucu kazanılan Cumhurbaşkanlığını kabul edemem.”…“Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu kutsal mekan Çankaya yıkılamaz ve başka yere taşınamaz. Yapıldığı takdirde Atatürk Orman Çiftliği’nde kaçak yapılan binanın etrafı halk olarak çevireceğiz ve yıkacağız”
diye direnen, “şeyi şeyyt”demesiyle maruf Kamer Genç’de bu âlemden hakikat âlemine yol aldı.
Bir gün önce yani  (23 Ocak 2016) Cumartesi günü   Angara siyasetinin önemli simasından eski vekil Ersönmez Yarbay ve Gazeteci arkadaşlardan Yazar Kelime Ata ile  Afgan Sofrası’ndayız.
Konu Kamer Genç’den açılınca diyorum ki;
Simalar Cönkü’nde
 “  Kamer Genç: "Şeyi Şeyyyyyt"
Bir sabır abidesi olan, oğlu KASIM'a baş sağlığı dilerim
Belki Kamer Genç’in; “"Şeyi Şeyyyyyt" şeklindeki ünlü talimatıanlamışlardı da
Yüzüme baktılar. Zira “Kasım”da neyin nesiydi?
Çünkü  diye devam ettim:
Bir çok ünlü siyasetçinin ve de Ersönmez beyin de zaman zaman istifa ettiği Mescid yanındaki kütüphane/gazete okuma alanında  bir genç  vardı.
O kamer Genç’in oğlu Kasım.
Kimse bilmezdi. Kimseye de söylemez, bildirmezdi.
Kütüphaneye gelerek günlük gazeteyi okuyanlar, Kamer genç’in basına düşen sözlerini, eylemlerini görünce küfür bile eder..Olur olmaz şeyler söylerdi de Kasım, en ufak bir tepki göstermez sabrederdi.
Yanında da   fiziki engeliyle dikkat çeken Bintuğ Arıburun..
………..
Allah’ın hikmetinden su al olunmaz.
Nasip etti, kimilerini..
Kimilerinin de kimilerini görüp tanımak, seyretmek imkânı verdi.
Neyse ..
BİNTUĞ VE KASIM
Kamer Genç, öldü haberleri ile aklıma geliverdi.                                                               
Bintuğ Arıburun…
Dedesi ;
Çanakkale'de son ferdine kadar şehit düşen ünlü 57. Alay'ın ŞEHİT kumandanı Hüseyin Avni Bey
 Çanakkale ki  Arıburun’dan  dolayı da soyadı alan Çanakkale kahramanın oğlu general  Tekin Arıburun’un oğlu.
Arıburunlara 1960 gece baskını sonrası yapmadıkları kalmamıştı..
Tekin Arıburun, NATO/CENTO destekli milletin bağrına altı oklu hançer saplayan CHP kışkırtmalı serdergelerin oyuna getirilip gece baskını yaptığı 1960 darbe esnasında Hava Kuvvetleri Komutanı.
Yassıada’da Türk ordusunun Genelkurmay Başkanlığı görevinde olan Rüştü Erdelhun’un  da tutuklanır, genç subaylar  suratına yumruklar indirir.
 Darbeciler;  tıpkı Genel Kurmay Başkanı Erdalhun paşa gibi 27 Mayıs sabahı ihtilale iştirak etmesi teklif edildiğinde darbeye karşı olduğunu söylediği için   Tekin Arıburun’da görevden alınıp Yassıada’’ya gönderilir.
Cezaevinde yatırılır.. Hem de hanımı ile.
Sonra AP’den senatör olur. Senato başkanlığı, Cumhurbaşkanı vekilliği yapar.
Bintuğ’un anası Neslihan Arıburun..
Perihan Hanım mı?
Abdulhamid’in 25. culus yılı şerefine  İzmir saat kulesini yaptıran  ve  birkaç kez Sadrazam  olan Kıbrıslı Mehmed Kamil Paşa'nın torunu …
Ürdün Kralı Hüseyin’in  ile yeğen..
Cebel-i Bereket milletvekili olarak milli Meclis'te vazife yapan Mustafa Kemal’in hocası  Naci Paşa’ın   (  Naci Eldeniz)  kızı..
Perihan Hanım, - Ankara Hukuk Fakültesi'ne giren ve 1931 yılında mezun- Türkiye'nin ilk hanım avukatlarından biridir
 Perihan Arıburun, 1957 seçimlerinde Demokrat Parti İzmir milletvekili olarak meclis dedir.

Hava Kuvetleri Komutanı Org. Tekin Arıburun’un  hanımı ..
'Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor'   diyen Salim Başol’un mahkemesindeki savunmasında  “CHP ve İsmet Paşa'ya” laf etmesinden dolayı Yassıada Komutanı Tarık Güryay;
Neslihan Arıburun hanımı saçından sürükleyerek döver ve  “Alın şu kaltağı koğuşuna götürün” ” der.
Perihan Arıburun, mahkum edilen  yedi kadından biridir. Tam dört yıl iki ay mahkum edilecek ve Yasıada’dan sonra da  Kayseri Cezaevi'nde  Hava Kuvetleri Komutanı Tekin Arıburun ile  birlikte yaklaşık iki yıl yatacaktır.
Cezaevindeki tek karıkoca Arıburun'lardır ve Perihan Hanım, Zeytinburnu muhtarı Kadriye Caymaz  ile  Ferdane Polat'la  da Perihan hanımlara arkadaş olarak cezaevine gönderilir.
Ferdane Polat'la Kadriye Caymaz..
 İkisi de koyu "demirkırat" olan bu kadınlar protesto gösterisi yapmaya kalkışınca tutuklanıp apartopar mahkemeye sevkedilmiş ve İsmet Paşa'ya suikast hazırlığı suçuyla mahkûm edilerek Kayseri Cezaevi'ne gönderilmişlerdir
İşte öyle bir kişinin oğlu Bintuğ  ile “Oruboys “ şerefine erenlerin eseri  80 darbesinin Meclise taşıdığı, Meclis Başkanvekili de olan   Kamer Genç’in oğlu Kasım; aynı yerde, aynı odada  “sesizlik “ içinde çalışıyordu.
Sanki ikisi de ahraz..
Bunu sağlamak ne menem iştir… ?
İşte devlet böyle farklılıkları, olmazları olduruverir..
Onca anlı şanlıların es geçtiği, hatta engelinden dolayı acıyarak baktığı, fakat  milletin son yüz yılının tarihi sayılacak bir hafızaya sahip  ailenin çocuğu..
Bintuğ’u keşvedince “Paşa babama yapılanları ailemize yaşatılanları sana anlatacağım. Hele bir emekli olayım. Yakın derdi.”
Sanki  biz TBMM’de  kalacakmışız gibi..
Biz hem de AKP  döneminde Meclisten uzaklaştırılınca, birkaç yıl sonrada Bintuğ Arıburun emekli oldu.
Sonradan Devlet babasına ilgi gösterip, kıyıda köşede tuttuğu Bintuğ  beyi resmi törenlere davet edilerek bir anlamda “konuşma”mı  mesajı verdi ki.
Dedik ya…
Burası Anadolu..
İç İçe Oluşların  Memleketi..
                                                                                              Necati Çavdar
                                                                                 24 Ocak 2016 /Ahimesud
…………..
(1) Alev Çukurkavaklı / Seçkin Sınıf Yalanları / Akasya Kitap / 2007 / ANKARA

( 2)   http://necaticavdar.blogcu.com/gokdeniz-dogu-perincek-kim/16910962
(3) 'Alın şu kaltağı koğuşuna götürün' - Haber 10
www.haber10.com/yazar/.../alin_su_kaltagi_kogusuna_goturun-34346
:::::::::::::::::::::::::::::

http://necaticavdar.blogcu.com/burasi-anadolu-ic-ice-oluslarin-memleketi/20322850

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder