İtaat ve baştakini yüceltmek BİR
CUMHURİYET GELENEĞİ:
4 dk. ·
Türkiye'de böylelerine çeşitli sıfat ve unvanlar veriliyor.
Almanya'da ise , böyle birine " TENEKE " diyorlar.
Almanya'da ise , böyle birine " TENEKE " diyorlar.
https://www.facebook.com/amelosss/videos/748047975549139/?t=28
https://www.facebook.com/amelosss/videos/748047975549139/
Oynat
-0:20
Ek Görsel
Ayarları
İzle ve
Kaydır'a GirBüyültmek için tıkla
Sesini Aç
1.096 Görüntüleme
AmelosSayfayı Beğen
2 saat ·
-
Rektöre Bak..!
" İslami olarak cumhurbaşkanına itaat etmek farzı
ayın’dır. Karşı gelmek de harpten kaçmak manasına gelir haramdır"
diyor.
Enfal suresi 15 -16 ayete göre savaştan kaçanlar cehennemliktir. Yani bu adam diyor ki Erdoğan'a itaat etmeyen karşı gelen cehennemliktir.
Enfal suresi 15 -16 ayete göre savaştan kaçanlar cehennemliktir. Yani bu adam diyor ki Erdoğan'a itaat etmeyen karşı gelen cehennemliktir.
Yorumlar
Ömer Arbek Rektör
doğru söylüyor....
Necati Çavdar İtaat
ve baştakini yüceltmek BİR CUMHURİYET GELENEĞİ:
Bir gece Koca meclis de sadece 58 kişi ile rejimi değiştirtip 158 kişiye de onaylatarak devletin başına geçen kişi için o oylamadan sonra duada eden ( iT ve Mustafa Kemal’in bizat adadığı 2 Meclisde ) Afyon Mebusu Kamil Miras vardı..
O da aynen yukardaki sözleri söylüyordu.
Demek ki bunlarda aynı yolu takip ediyor.
Ve demek ki "itaat" bir Cumhuriyet geleneği imiş..
“”””
Buhârî’nin metninde (ki, K. Miras metnin orijinal Arapça metnini de vermiştir) “Ülü’l-Emre Nasihat” geçtiği halde, K. Miras bunu “Ülü’l-Emre İTAAT”’e çevirmiştir. Böyle tercüme, bir yanılma veya yanlış yapma değildir, düpedüz 1940 yılında halkı CHP iktidarına ses çıkarmaması için; İslam’ın istismar edilmesi, Hz. Peygamber’in ve onun mübarek sözünün kullanılmasıdır. Benzer bir misalde de
“Üç şahıs vardır ki, Allah kıyamet gününde onların yüzüne bakmaz, onları temize çıkarmaz ve onlara acıklı bir azâp vardır” hadisindeki ikinci grup “ikinci bir kişidir ki, o da (büyük) devlet reîsine yalnız dünya malı için itaat etmeye söz verir, devlet başkanı o kişiye dünyalık bir mal verirse hoşlanır, vermezse öfkelenir” kısmını îzah ederken K. Miras şu cümleleri kurar: “Bu üç sınıf günahkarlar, cürümde (suçta) müsâvî(eşit)dirler. Bunlar arasında devlet reîsine çatmak, mal ve câh (makam) sâhibi olmak hülyâsıyla ona arz-ı bîat (itaata söz verip) de emeline nâil olamayınca, nakz-ı ahd (ahdini(sözünü) bozmak) hiç şüphesiz ahlâksızlığın şekâvet derecesidir. Fevzâ-yi içtimâiye(toplumsal anarşiye) kapı açmaktır.
Esas itibariyle Müslümanlık devletçi bir dindir. Her vesîle ile devlet reîsine itâati emreder ve onun riyâseti (başkanlığı) altında ümmetin yekpâre (tek vücut) bir vahdet (birlik) arzetmesini (göstermesini) ister. Hattâ bu millî vahdet (birlik)ve tesânüdü (dayanışmayı) temin ve muhafaza için onun (devlet başkanının) asaletine (soyuna), şahsî kusuruna ve ma‘siyetine (günahına) de bakmaz; fıskının (İslâmî yoldan sapışının, büyük günahları işlemesinin) vesîle-i muhalefet (ona karşı çıkmaya bir fırsat) edilmesine müsâade etmez; ona karşı isyânı şekâvet (eşkıyâlık) addeder (sayar). Çünkü bu yolda izâle-i mefsedete (Devlet başkanının işlediği ve yol açtığı bu kötülükleri kaldırmaya yok etmeye) çalışmak, memleket içinde ve millet arasında daha büyük fesât kapıları açmaktır.
Yeter ki ahkâm-ı adâleti (adaletin hükümlerini) ikâme (yerine getirmeye) ve hudûdu memleketi (ülkenin sınırlarını) düşmandan muhafazaya (korumaya) muktedir olsun.” (c. 7/218) İsmet Paşa’nın cumhurbaşkanı olduğu o günlerde yazılmış olan bu cümlelerinde K. Miras, özetle, devlet adamları büyük günah da işleseler, bunun aleyhte propagandasını yapmayın; susun koyun gibi; ve sesinizi çıkarmayın, çünkü “İslam devletçi bir dindir ve her vesîle ile devlet reîsine itâati emreder” demektedir. Bu görüşlere, millîci Kâmil Miras’ın İslam Siyaset Teorisi de diyebiliriz. Yani herkes koyunuzbizcom . pozisyonunda sesini çıkarmadan oturacaktır. O zaman “Kâmil Hoca Efendi, neden mâdem cumhuriyete geçtik” diye sormak ta, tabi ayıp olur; koskoca Kâmil Miras bu; vardır bir bildiği ! . K. Miras, daha da açık olarak görüşlerini şöyle bir başka bölümde şöyle ifâde eder: “…Ve her kim sabırsızlanarak bi’l-intihâb (seçimle) ‘amme (kamu) velâyetini (idâresini) hâiz olan Sultandan yâni millî otoriteyi temsîl eden devlet reîsinden ve İslam ümmetinden bir karış ayrılırsa, câhiliyet ölümüyle ölür, buyuruluyor ki, başsız ve içtimâî (toplumsal) nizamdan (düzenden) mahrum câhil milletlerin ‘âsî bir ferdi olarak ölür demektir, yoksa kâfir olarak ölür demek değildir.(c. 12/ 293)
“”””””””””””
https://adaletgazetesi.wordpress.com/.../kamil-miras.../
Bir gece Koca meclis de sadece 58 kişi ile rejimi değiştirtip 158 kişiye de onaylatarak devletin başına geçen kişi için o oylamadan sonra duada eden ( iT ve Mustafa Kemal’in bizat adadığı 2 Meclisde ) Afyon Mebusu Kamil Miras vardı..
O da aynen yukardaki sözleri söylüyordu.
Demek ki bunlarda aynı yolu takip ediyor.
Ve demek ki "itaat" bir Cumhuriyet geleneği imiş..
“”””
Buhârî’nin metninde (ki, K. Miras metnin orijinal Arapça metnini de vermiştir) “Ülü’l-Emre Nasihat” geçtiği halde, K. Miras bunu “Ülü’l-Emre İTAAT”’e çevirmiştir. Böyle tercüme, bir yanılma veya yanlış yapma değildir, düpedüz 1940 yılında halkı CHP iktidarına ses çıkarmaması için; İslam’ın istismar edilmesi, Hz. Peygamber’in ve onun mübarek sözünün kullanılmasıdır. Benzer bir misalde de
“Üç şahıs vardır ki, Allah kıyamet gününde onların yüzüne bakmaz, onları temize çıkarmaz ve onlara acıklı bir azâp vardır” hadisindeki ikinci grup “ikinci bir kişidir ki, o da (büyük) devlet reîsine yalnız dünya malı için itaat etmeye söz verir, devlet başkanı o kişiye dünyalık bir mal verirse hoşlanır, vermezse öfkelenir” kısmını îzah ederken K. Miras şu cümleleri kurar: “Bu üç sınıf günahkarlar, cürümde (suçta) müsâvî(eşit)dirler. Bunlar arasında devlet reîsine çatmak, mal ve câh (makam) sâhibi olmak hülyâsıyla ona arz-ı bîat (itaata söz verip) de emeline nâil olamayınca, nakz-ı ahd (ahdini(sözünü) bozmak) hiç şüphesiz ahlâksızlığın şekâvet derecesidir. Fevzâ-yi içtimâiye(toplumsal anarşiye) kapı açmaktır.
Esas itibariyle Müslümanlık devletçi bir dindir. Her vesîle ile devlet reîsine itâati emreder ve onun riyâseti (başkanlığı) altında ümmetin yekpâre (tek vücut) bir vahdet (birlik) arzetmesini (göstermesini) ister. Hattâ bu millî vahdet (birlik)ve tesânüdü (dayanışmayı) temin ve muhafaza için onun (devlet başkanının) asaletine (soyuna), şahsî kusuruna ve ma‘siyetine (günahına) de bakmaz; fıskının (İslâmî yoldan sapışının, büyük günahları işlemesinin) vesîle-i muhalefet (ona karşı çıkmaya bir fırsat) edilmesine müsâade etmez; ona karşı isyânı şekâvet (eşkıyâlık) addeder (sayar). Çünkü bu yolda izâle-i mefsedete (Devlet başkanının işlediği ve yol açtığı bu kötülükleri kaldırmaya yok etmeye) çalışmak, memleket içinde ve millet arasında daha büyük fesât kapıları açmaktır.
Yeter ki ahkâm-ı adâleti (adaletin hükümlerini) ikâme (yerine getirmeye) ve hudûdu memleketi (ülkenin sınırlarını) düşmandan muhafazaya (korumaya) muktedir olsun.” (c. 7/218) İsmet Paşa’nın cumhurbaşkanı olduğu o günlerde yazılmış olan bu cümlelerinde K. Miras, özetle, devlet adamları büyük günah da işleseler, bunun aleyhte propagandasını yapmayın; susun koyun gibi; ve sesinizi çıkarmayın, çünkü “İslam devletçi bir dindir ve her vesîle ile devlet reîsine itâati emreder” demektedir. Bu görüşlere, millîci Kâmil Miras’ın İslam Siyaset Teorisi de diyebiliriz. Yani herkes koyunuzbizcom . pozisyonunda sesini çıkarmadan oturacaktır. O zaman “Kâmil Hoca Efendi, neden mâdem cumhuriyete geçtik” diye sormak ta, tabi ayıp olur; koskoca Kâmil Miras bu; vardır bir bildiği ! . K. Miras, daha da açık olarak görüşlerini şöyle bir başka bölümde şöyle ifâde eder: “…Ve her kim sabırsızlanarak bi’l-intihâb (seçimle) ‘amme (kamu) velâyetini (idâresini) hâiz olan Sultandan yâni millî otoriteyi temsîl eden devlet reîsinden ve İslam ümmetinden bir karış ayrılırsa, câhiliyet ölümüyle ölür, buyuruluyor ki, başsız ve içtimâî (toplumsal) nizamdan (düzenden) mahrum câhil milletlerin ‘âsî bir ferdi olarak ölür demektir, yoksa kâfir olarak ölür demek değildir.(c. 12/ 293)
“”””””””””””
https://adaletgazetesi.wordpress.com/.../kamil-miras.../
ADALETGAZETESİ.WORDPRESS.COM
///////////////////////////////////
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder