10 Ekim 2018 Çarşamba

Bir Tarihi HAKİKAT: PUTİN GELDİ; Patriotlar gitti



Bir Tarihi HAKİKAT:  PUTİN GELDİ; Patriotlar gitti


3 yıl önce
https://scontent-mxp1-1.xx.fbcdn.net/v/t1.0-1/c65.142.280.280/s50x50/17795691_10155242441987700_8201050053059419453_n.jpg?_nc_cat=105&oh=d132dd6efa1a7aea4f206462759338f6&oe=5C501842

PUTİN GELDİ; Patriotlar gitti
Suriye tehdidine (ESAT'ın hava gücüne ) karşı ülkeye yerleştirilen Patriotlar, Rusya’nın direkt uçak ve füzelerin başına geçmesi sonucu işe yaramayarak, Gaziantep den sökülüp ABD’ye götürülmek üzere Akdeniz’i boyladı.
Bir NATO ülkesi olarak Türkiye şu anda ciddi tehlikelerle karşı karşıya..
Başta Suriye, IŞİD, PYD, PKK vs derken bin bir dert içinde PKK, kimiyerde” Özerklik” ilan ediyor
Türkiye bu ateşin ortasında…
Fakat “korumak “için getirdik diyen (ABD) NATO, hava savunma sistemini söküyor.
Brüksel'deki NATO üyesi ülkelerin Savunma Bakanları Toplantısı öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg,
"Türkiye dahil tüm müttefiklerimizi her türlü tehdide karşı korumaya hazırız"
"NATO'nun, güney sınırından gelebilecek tehditlere karşı müttefikini korumak için Türkiye'ye asker göndermeye hazır" olduğunu ve Rusya'nın Türk hava sahasını ihlalinin aynı zamanda NATO hava sahasının da ihlali anlamına geldiğinin altını çizen Stoltenberg, "Birliklerimizi gerektiğinde 48 saat içinde konuşlandırabiliriz" diyor..
Fakat.
NATO; ( ABD ) Gaziantep’te konuşlu Patriot birliğini çekerek Mersin Limanına indiriyor.
Acaba NATO, yeni açıklamaları ile gaz vererek Türkiyeyei karadan savaşa mı sokmak istiyor.
Zira ABD, başta PYD olmak üzere KÜRT guruplarla işbirliğinde olduğunu beraber çalışmak üzere kapsam genişleteceğini belirtiyor.
Bir anlamda Türkiye’ye sen olmazsan PYD - PKK yı kara ordusu olarak sürerim mi demek istiyor?
Böylece Türkiye’yi birde PYD _ PKK oyunu ile sıkıştırarak fiili çatışmaya mahkum etmek gayesinde..
YAZILIM GEREKÇESİ
ABD Gaziantep’te konuşlu Patriot birliğini geri çekmesine resmi gerekçe olarak füze savunma sisteminin yeni teknik donanımlara sahip olması için “yazılımında yapılacak yenilikleri” göstermişti.
Washington yönetimi, Patriotlar geri çekilse de, Türkiye’nin Suriye’den gelecek olası füze saldırılarına karşı Doğu Akdeniz’deki ABD Donanması tarafından kullanılan entegre deniz silahları sistemi olan “Aegis Savaş Sistemi” ile korunacağı sözü verdiği yazılıp, çizilmişti
NATO’nun Avrupa’daki füze savunma sisteminin parçasını oluşturan “Aegis”, düşman hedeflerini imha etmek için güçlü bilgisayar ve radar teknolojisine sahip deniyor.
Bakalım Rus askeri müdahalesinde kullanılacak mı?
Patriotlar da Suriye’den gelecek tehdide karşı denilerek yerleştirilmişti..
Ancak Suriye yönetimine karşı kurulan sitem esas silah sahibi gelince derhal sökülüp, işe yaramaz hale getirilerek ABD ye götürülmek üzere Mersin Limanına indirildi.
Ağustos ayında Petriotların Türkiye’den sökülmesi gündeme gelince New York Times gazetesi, ABD'li yetkililere dayandırdığı haberinde, " Patriotların çekileceği kendilerine söylendiğinde Türk yetkililerin mosmor olduğunu" ileri sürmüştü.
9 Ekim 2015/alsancak


Otomatik alternatif metin yok.

Top of Form
Yorumlar
Revo Lution
Revo Lution Bunlar bize ders olsun işte. Recep Tayyip Erdoğan bunları fark edip son 10 yıldır milli silah sistemlerimize çok büyük destekler sağladı. Milletin, milletine kendini adamış liderlere destek olma zamanıdır şimdi..
 · 3y
Adnan Elver
Adnan Elver ÖNCEKİ YAPILAN SİLAHLARDAN FARKLI NE YAPILDI AÇIKLARMISIN..
1

 · 3y · Düzenlendi
Adnan Elver
Adnan Elver BU BOP BİR PARÇASI OYUNUN DEVAMI OLARAK TÜRKİYENİN PARÇALANMASI OYUNUN ÖNCEKİ PARÇALARINIDA UNUTMAYALIM HAÇLI ORDULARININ GÜÇLERİN BİZE BUNLARI YASA HALİNE GETİR DİYE DAYATILAN YASALAR İKİZ YASALARI BİLİNNEN YASAYA DAYANARAK PKKLILARA RESMEN BİZE KARŞI DESTEKLEYECEKLER BUYASALAR LA (Kanun No: 4867) (Kabul Tarihi : 4.6.2003)

Madde:1– Bütün halklar kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir. Bu hak vasıtasıyla halklar kendi siyasal statülerini serbestçe tayin edebilir ve ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerini serbestçe sürdürebilirler.

Madde: 2– Bütün halklar uluslararası hukuka ve karşılıklı menfaat ilkesine dayanan uluslararası ekonomik işbirliği yükümlülüklerine zarar vermemek koşuluyla, doğal kaynakları ve zenginlikleri üzerinde kendi yararına serbestçe tasarrufta bulunabilir. Bir halk sahip olduğu maddi kaynaklardan hiç bir koşulda yoksun bırakılamaz.

Madde: 3– Kendini yönetemeyen ve vesayet altındaki ülkelerden sorumlu olan Devletler de dahil, bu Sözleşmeye taraf bütün Devletler, kendi kaderini tayin hakkının gerçekleştirilmesi için çaba gösterir ve Birleşmiş Milletler şartının hükümlerine uygun olarak bu hakka saygı gösterir..
2

 · Yanıtla · 3y
Adnan Elver
Adnan Elver İSTANBUL BAROSU YÖNETİM KURULU"NUN
KAMUOYUNA DUYURUSU

Tarih : 13 / 06 / 2003

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu"nun
T.B.M.M."nin 04/06/2003 tarihli oturumda kabul
edilen ve Sayın Cumhurbaşkanının onayına sunulan
4867 ve 4868 no.lu Yasalar hakkındaki 13.06.2003 tarihli yazılı açıklamasıdır.

04/06/2003 tarihli oturumda T.B.M.M."de 4867 ve 4868 no.lu iki yasa kabul edilmiş ve Sayın Cumhurbaşkanının onayına sunulmuştur.

İçtüzüğün 52. maddesi uyarınca öncelikle görüşülerek yangından mal kaçırılırcasına çıkartılan bu yasaları, aşağıda belirttiğimiz nedenlerle Türkiye"nin menfaatlerine uygun olmadığını saptıyoruz.

Bundan 37 yıl önce 1966 yılında kabul edilen ve 1976 yılında yürürlüğe giren bu sözleşmeler, daha önce de Türkiye"nin önüne konulmuş, ancak ulus devlete yönelik tehditler oluşturacağı düşüncesiyle onaylanmamıştır.

Her iki sözleşmenin 1. maddesi kelimesi kelimesine aynı olup aynen;

1. Bütün halklar kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir. Bu hak vasıtasıyla halklar kendi siyasal statülerini serbestçe tayin edebilir ve ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerini serbestçe sürdürebilirler.

2. Bütün halklar, ........, doğal kaynakları ve zenginlikleri üzerinde kendi yararına serbestçe tasarrufta bulunabilir. Bir halk sahip olduğu maddi kaynaklardan hiçbir koşulda yoksun bırakılamaz.

3. ...... bu sözleşmeye taraf bütün devletler, kendi kaderini tayin hakkının gerçekleştirilmesi için çaba gösterir ve Birleşmiş Milletler şartının hükümlerine uygun olarak bu hakka saygı gösterir. denmektedir.

İkiz sözleşmeler olarak anılan bu sözleşmelerin bu maddeleri ÇEKİNCESİZ kabul edilmiştir.

Sözleşmelerin 2. maddeleri ile de devlet bu hakları güvence altına alır. Bu haklara saygı göstermeyi taahhüt eder.

Devletin saygı göstermeyi taahhüt ettiği bu maddelerde "ayrılmayı" da kapsayacak şekilde "kendi kaderini tayin hakkı tanınan" "uluslar" değil, "halklar"dır. Böylece, ülke bütünlüğünü tehdit eden eylemler "uluslararası güvenceye" kavuşturulmuştur.

Her iki sözleşmenin 1. maddesinin 2.bendine göre de Türkiye halklara göre ekonomik parçalara bölünecektir.

Burada söz konusu olan sıradan bir yasama faaliyeti değildir. Anayasa"nın 90. maddesi karşısında, TBMM kararıyla onaylanan bu sözleşmelerin "Türk kanunlarını değiştirici" özellikleri olacak, "iç hukukun bir parçası" kabul edilecek ve diğer yasalardan farklı olarak "Anayasa"ya aykırılıktan dahi ileri sürülemeyecek"tir.

Nitekim, onaylanan bu sözleşmelerin 2. maddesine göre; "Sözleşmede tanınan hakları kendi mevzuatında veya uygulamasında henüz tanımamış olup da bu sözleşmeye taraf olan devletler, kendi anayasal usullerine ve sözleşmenin hükümlerine uygun olarak, sözleşmede tanınan hakları uygulamaya geçirmek için gerekli olan tedbirleri ve diğer önlemleri almayı taahhüt ederler".

Üstelik, bu sözleşmeleri onaylayan TBMM"nin daha sonra bu sözleşmelerin içeriğini değiştirme olanağı da yoktur.

Ayrıca, Anayasanın 15. maddesinde; savaş, seferberlik, sıkıyönetim gibi olağanüstü hallerde dahi bu sözleşmelerde yer alan "hakların" kısıtlanamayacağı öngörülmüştür.

Bu sözleşmelerde yer alan ortak hükümle, BM bünyesinde oluşturulacak komisyon ve komiteler, Türkiye"de denetim yapma ve iç işlerimize doğrudan müdahale etme olanağına kavuşuyorlar.

Özetle, onaylanan "İkiz Sözleşmeler", ulus devletimizi ve egemenliğimizi tehdit eden yasalardır.

Bu yasalarla anılan sözleşmelerin uygulanmasının bağlayıcılık kazanmasının önlenmesi konusunda Sayın Cumhurbaşkanımızın gerekli duyarlılığı göstereceğine inanıyoruz.

İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI

*******************

TBMM resmi sitesinde 4867 sayılı kanun aynen şöyle yer almaktadır.

EKONOMİK, SOSYAL VE KÜLTÜREL HAKLARA İLİŞKİN
ULUSLARARASI SÖZLEŞMENİN ONAYLANMASININ
UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN

Kanun No. 4867

Kabul Tarihi : 4.6.2003

MADDE 1. - Birleşmiş Milletler tarafından 16 Aralık 1966 tarihinde imzaya açılan ve Türkiye Cumhuriyeti adına 15 Ağustos 2000 tarihinde New York"ta imzalanan "Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme"nin, beyanlar ve çekince ile onaylanması uygun bulunmuştur.

MADDE 2. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

NOT: SÖZLEŞME METNİ FİLME ALINDIĞI İÇİN EKTE YER ALMAMAKTADIR.

Kaynak : TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

Diğer yasa da şu şekilde yer alıyor.

MEDENÎ VE SİYASÎ HAKLARA İLİŞKİN ULUSLARARASI
SÖZLEŞMENİN ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN

Kanun No. 4868

Kabul Tarihi : 4.6.2003

MADDE 1. - Birleşmiş Milletler tarafından 16 Aralık 1966 tarihinde imzaya açılan ve Türkiye Cumhuriyeti adına 15 Ağustos 2000 tarihinde New York"ta imzalanan "Medenî ve Siyasî Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme"nin, beyanlar ve çekince ile onaylanması uygun bulunmuştur.

MADDE 2. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

NOT: SÖZLEŞME METNİ FİLME ALINDIĞI İÇİN EKTE YER ALMAMAKTADIR.

Kaynak : Kaynak : MEDENÎ VE SİYASÎ HAKLARA İLİŞKİN ULUSLARARASI
2

 · Yanıtla · 3y
Sait Atli
Sait Atli · Fehmi Yıldızhan ve 2 diğer kişi ile arkadaş
Bunlar hep recep beyin yüzünden Türkiye'nin başına geldi hiç bir millî silah saayiide yoktur milleti kandırıyor böyle ahmaklar da inanıyor ne motoru ne yazılımı Türkiye'ye ait abd ile müttefik olup bop eş Başkanı ol ondan sonra halk recep bey milli silah üretiyor çık nato dan kur islam savunma paktını Erbakan Hocam demedimi ayıdan post gavurdan Dost olmaz diye o kendini millete değil bop a adadı uyanın artık beyninizi kirayamı verdiniz
1

 · Yanıtla · 3y
TC Mustafa Zor

TC Mustafa Zor Ülkenin son 13 yılda getirildiği durum bu malesef.Nato dan o silahların istenmesi bile abestdir.Tamamen israelin güvenliği ile alakalı bir durum idi.ABD iran ile anlaşdıktan sonra bir önemi kalmadı.Şunu da unutmayalım, 1974 de Kıbrıs harekatı onca yokluk ve anbargoya rağmen yapıldı.
Bottom of Form


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder