HARF İNKILABI'NIN
SAHİBİ KAMAL'E BAKIN.
SAHİBİ KAMAL'E BAKIN.
Müslüman bu KARiKATÜR'e cok iyi bak,bak ve ibret al.
Alki bir daha KAMAL'lerin üremesine asla müsade etme..
Alki bir daha KAMAL'lerin üremesine asla müsade etme..
1928 Ağustos’unda Akbaba dergisinde çıkan bu karikatürün altına
31 Ağustos zaferi diye yazılmış. KUR'AN harfleri atesit ve laik KAMAL'in ayaklarinin altina serilmis.Bu karikatur o dönem KUR'AN harflerinin düşman kategorisinde görüldüğünü resmeden örneklerden sadece biridir.
31 Ağustos zaferi diye yazılmış. KUR'AN harfleri atesit ve laik KAMAL'in ayaklarinin altina serilmis.Bu karikatur o dönem KUR'AN harflerinin düşman kategorisinde görüldüğünü resmeden örneklerden sadece biridir.
1-KASIM 1928'de
YAPILAN HARF iNKILABINA KAYNAKLARDAN BAKALIM.
YAPILAN HARF iNKILABINA KAYNAKLARDAN BAKALIM.
Öncelikle şunun altını çizmek istiyorum ve çok iyi bilinmesi lazım, bugün konuştuğumuz Türkçe'miz yaklaşık olarak bin yıldır konuştuğumuz dildir. Yazı dilimiz ise yaklaşık bin yıldır kullanığımız ARAPÇA yani KUR'AN ALFABESİDİR (1 Kasım 1928 kadar). Bunu özellikle vurguluyorum çünkü halkımızın çoğunu bunu bilmiyor yada farkında değil.
Konuşma dilimiz bin yıldır aynı fakat 1 Kasım 1928'den başlayan ve bugün kulladığımız yazı dilimiz; Latin alfabesinin tarihi M.Ö 7. yüzyılda Yunan alfabesini örnek almalarıyla başladı.
Konuşma dilimiz bin yıldır aynı fakat 1 Kasım 1928'den başlayan ve bugün kulladığımız yazı dilimiz; Latin alfabesinin tarihi M.Ö 7. yüzyılda Yunan alfabesini örnek almalarıyla başladı.
HARF DEVRiMi BiN YILLIK KÜLTÜRE BETON DÖKTÜ..
Gazeteci ve belgesel yapımcısı Coşkun Aral, "benim dedem Osmanlıcayı uzun bir dönem kullanmış. Niye bir anda yerin dibine sokulsun ki" dedi.
CNN Türk'te Enver Aysever'in programına katılan Aral, "Harf devrimini eleştiriyorsunuz. Diyorsunuz ki harf devrimi bir devrim değil, kopuştur?" şeklindeki soruya, "Bize öyle anlatılmıştı. Arap alfabesi zor olduğu için Latin alfabesine geçtik. Latin alfabesine geçmesini ben çok isterim, çok güzel, kullanıyorum ama niye bin yıllık kültürün birikimini bir anda hiç anlaşılmayan bir dil haline getirip, beton dökmek..." şeklinde cevapladı.
Osmanlıca eserlerin ve dökümanların dünyanın her tarafında bulunduğunu belirten Aral, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İran'da bugün herkes Farsçayı Arap alfabesiyle okuyup yazıyor. İsrail de Yunanistan da Rusya da kendi alfabeleriyle okuyup yazıyorlar.'' diyordu.
CNN Türk'te Enver Aysever'in programına katılan Aral, "Harf devrimini eleştiriyorsunuz. Diyorsunuz ki harf devrimi bir devrim değil, kopuştur?" şeklindeki soruya, "Bize öyle anlatılmıştı. Arap alfabesi zor olduğu için Latin alfabesine geçtik. Latin alfabesine geçmesini ben çok isterim, çok güzel, kullanıyorum ama niye bin yıllık kültürün birikimini bir anda hiç anlaşılmayan bir dil haline getirip, beton dökmek..." şeklinde cevapladı.
Osmanlıca eserlerin ve dökümanların dünyanın her tarafında bulunduğunu belirten Aral, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İran'da bugün herkes Farsçayı Arap alfabesiyle okuyup yazıyor. İsrail de Yunanistan da Rusya da kendi alfabeleriyle okuyup yazıyorlar.'' diyordu.
MiLLETLER TARiH BOYUNCA
iKi SEBEPTEN ÖTÜRÜ ALFABELERiNi DEGiSTiRMiSLERDiR.
iKi SEBEPTEN ÖTÜRÜ ALFABELERiNi DEGiSTiRMiSLERDiR.
1-ESARET.
2-DiN DEGiSTiRME.
Umumiyetle yeni bir din kabul ederek o dinin ümmeti olan milletler, o dinin umumi ve müşterek olan alfabesini kabul etmişlerdir. Türk milleti de islamiyeti kabul etmesiyle İslam haflerini kullanma serüvenine atılmıştır. Sadece Türklerin yaptığı birşey de değil bu.Endonezya, Malezya, Çin, Boşnak, Slav müslümanlarının hepsi bu yolu izlemişler. Diğer dinler için de aynı durum geçerli ve bundan doğal birşey yok. Burada bir önemli husus daha var. İslam harfleri kabulünden sonra eski kullandığımız Uygur harflerini de iptidai bir suretle yasaklanmamış. İslamlaşan halklar tamamen kendi iradeleriyle islam harflerine geçmiştir. Belli müddet de iki alfabeli bir devir yaşanmış. Böylece daha önce yazılmış (az da olsa) kültür hazinesi yeni nesillere aktarılabilmiştir. Esaret mevzusunda da en önemli misal bugün Rus yönetimi altında inleyen Türk devletleridir. İslam kültürülden kopartılmak için, önce latin harfleri, sonra birbirleri arasındaki bağlantıyı koparmak için de kiril alfabesinden farklı versiyonları hepsine ayrı ayrı zorla kabul ettirmiş. Bununla da kalmayıp 10-15 yıl geçip, alfabe tam olarak yerleşmeye başladığında da alfabeleri kendi içlerinde tekrar değiştirip nesiller arasında da bağlantıyı koparma niyeti gütmüşler ve maalesef bunda da başarılı olmuşlardır.
2-DiN DEGiSTiRME.
Umumiyetle yeni bir din kabul ederek o dinin ümmeti olan milletler, o dinin umumi ve müşterek olan alfabesini kabul etmişlerdir. Türk milleti de islamiyeti kabul etmesiyle İslam haflerini kullanma serüvenine atılmıştır. Sadece Türklerin yaptığı birşey de değil bu.Endonezya, Malezya, Çin, Boşnak, Slav müslümanlarının hepsi bu yolu izlemişler. Diğer dinler için de aynı durum geçerli ve bundan doğal birşey yok. Burada bir önemli husus daha var. İslam harfleri kabulünden sonra eski kullandığımız Uygur harflerini de iptidai bir suretle yasaklanmamış. İslamlaşan halklar tamamen kendi iradeleriyle islam harflerine geçmiştir. Belli müddet de iki alfabeli bir devir yaşanmış. Böylece daha önce yazılmış (az da olsa) kültür hazinesi yeni nesillere aktarılabilmiştir. Esaret mevzusunda da en önemli misal bugün Rus yönetimi altında inleyen Türk devletleridir. İslam kültürülden kopartılmak için, önce latin harfleri, sonra birbirleri arasındaki bağlantıyı koparmak için de kiril alfabesinden farklı versiyonları hepsine ayrı ayrı zorla kabul ettirmiş. Bununla da kalmayıp 10-15 yıl geçip, alfabe tam olarak yerleşmeye başladığında da alfabeleri kendi içlerinde tekrar değiştirip nesiller arasında da bağlantıyı koparma niyeti gütmüşler ve maalesef bunda da başarılı olmuşlardır.
HARF iNKILABININ ASIL AMACI NEDiR..
Harf inkılabının uygulanmaya başlanacağı günün hemen öncesindeki gün, Kemal Paşa'nın iki dudağı arasından çıkacak kelama göre yayın politikasını belirleyen Cumhuriyet gazetesinde bir karikatür yayınlandı. Karikatürde Latin harflerinden bir araba, İslam harflerinden de bir deve çizilmiş, Latin harflerinden araba, islam harflerinden oluşturulmuş deveyi dumana boğarak hızlıca ilerliyor. Altında da şu not var; "Bugün gömdüğümüz Arap harfleri ile yarın kullanacağımız Türk harfleri arasındaki fark, deve ile otomobil arasındaki fark kadar büyüktür. Arabistanın çöllerinden gelen deve iptidailiğin, geriliğin,betaetin remzi, batıdan aldığımız otomobil ise terakkinin, medeniyetin, sur'atin timsalidir. Deve, farize-i haccı ifa edenleri (yani hac vazifesini yerine getirenleri) Kabeye götürdü. Otomobil ise terakki ve tealiye teşre olan milletimizi medeniyet kabesine götürecektir."
Zihniyeti bütün çıplaklığıyla ortaya koyan bir paragrafı, utanmadan, çekinmeden, takiyye yapmadan yazan Cumhuriyet gazetesini tebrik ediyorum. Düşmanlığın Kabe ve onun temsil ettiği her şeye olduğu çok açık seçik belli oluyor. Bu düşmanlığı, saldırıyı terakki, medeniyet kisvesi altında halkımıza yutturulmaya çalışmışlar ve maalesef de başarılı olmuşlar. Belirtmek istediğim bir başka husus da şu ki, gelişmesinde 1000 yıldan uzun bir süre katkıda bulunduğumuz harfler Arap harfleri oluyor da, doğrudan doğruya Latin malı olduğu ilmen sabit harfler Türk harfleri nasıl oluyor? 1000 yıllık tecrübenin ürünü olan binlerce kütüphaneler dolusu her türlü ilim kitaplarını okuyamamak mı terakki?
Zihniyeti ortaya koyan açıklamalar bununla da sınırlı değil. İnönü, Kemal paşanın ölüm yıl dönümü için düzenlenen bir resim sergisinde gazetecilerle yaptığı söyleşi sırasında konu harf inkılabına geliyor ve büyük bir neşe ile şunları söylüyor."Harf inkılabının bizde tesiri ve en büyük faydası, kültür değiştirmesini kolaylaştırmasıdır. İster istemez Arap kültüründen koptuk... Harf inkılabı bir okuyup yazma kolaylığına bağlanamaz. Bunu kültürümüzü değiştirmek için yaptık "
İnönü zihniyetindekiler, bu inkılap ile "Arap kültürü"nden değil, bin yıllık Türk kültür, sanat ve medeniyetinden koptuğumuzu, bin yıllık zengin irfanımıza mirasçılık vasfını kaybettiğimizi, işe Afrika kabileleri gibi sil baştan başladığımızı, bugünkü yozlaşmış, hiçbir şey üretmeden, hayvan gibi "ye, iç, seviş, uyu" mantalitesindeki güruhun bu kültür boşluğu içinde yayıldığını, kendi hazinelerimiz olan kütüphanelerde turist gibi gezdiğimizi ve neden orta Asya'dan kalkıp buralara geldiğimizi anlamamıza vesile olacak kitaplardan koptuğumuzu çok iyi biliyorlar.Bir taraftan bu işin propagandasını "öğrenmek zor" kisvesi altında yaparlarken bir taraftan da asıl niyetlerini sözleri söyleyip halkı aptal yerine koymayı da ihmal etmiyorlar. Yazık...
Zihniyeti bütün çıplaklığıyla ortaya koyan bir paragrafı, utanmadan, çekinmeden, takiyye yapmadan yazan Cumhuriyet gazetesini tebrik ediyorum. Düşmanlığın Kabe ve onun temsil ettiği her şeye olduğu çok açık seçik belli oluyor. Bu düşmanlığı, saldırıyı terakki, medeniyet kisvesi altında halkımıza yutturulmaya çalışmışlar ve maalesef de başarılı olmuşlar. Belirtmek istediğim bir başka husus da şu ki, gelişmesinde 1000 yıldan uzun bir süre katkıda bulunduğumuz harfler Arap harfleri oluyor da, doğrudan doğruya Latin malı olduğu ilmen sabit harfler Türk harfleri nasıl oluyor? 1000 yıllık tecrübenin ürünü olan binlerce kütüphaneler dolusu her türlü ilim kitaplarını okuyamamak mı terakki?
Zihniyeti ortaya koyan açıklamalar bununla da sınırlı değil. İnönü, Kemal paşanın ölüm yıl dönümü için düzenlenen bir resim sergisinde gazetecilerle yaptığı söyleşi sırasında konu harf inkılabına geliyor ve büyük bir neşe ile şunları söylüyor."Harf inkılabının bizde tesiri ve en büyük faydası, kültür değiştirmesini kolaylaştırmasıdır. İster istemez Arap kültüründen koptuk... Harf inkılabı bir okuyup yazma kolaylığına bağlanamaz. Bunu kültürümüzü değiştirmek için yaptık "
İnönü zihniyetindekiler, bu inkılap ile "Arap kültürü"nden değil, bin yıllık Türk kültür, sanat ve medeniyetinden koptuğumuzu, bin yıllık zengin irfanımıza mirasçılık vasfını kaybettiğimizi, işe Afrika kabileleri gibi sil baştan başladığımızı, bugünkü yozlaşmış, hiçbir şey üretmeden, hayvan gibi "ye, iç, seviş, uyu" mantalitesindeki güruhun bu kültür boşluğu içinde yayıldığını, kendi hazinelerimiz olan kütüphanelerde turist gibi gezdiğimizi ve neden orta Asya'dan kalkıp buralara geldiğimizi anlamamıza vesile olacak kitaplardan koptuğumuzu çok iyi biliyorlar.Bir taraftan bu işin propagandasını "öğrenmek zor" kisvesi altında yaparlarken bir taraftan da asıl niyetlerini sözleri söyleyip halkı aptal yerine koymayı da ihmal etmiyorlar. Yazık...
Latin hurufatının, Türkçedeki seslere tam manasıyla yetip yetmemesi ayrı bir ilmi araştırmanın konusudur. Bu konu hakkında gerekli tedkikatı yapan bütün "objektif" ilim insanları ise Latin hurufatının Türkçeye yetmediği kanaatindedirler. İnkılap zihniyeti üzerinde durduğum ve muhatabım Latin hurufatının mahsulü olan tüyü yolunmuş tavuk gibi bütün ahengi kaybolmuş kelimelere alışkın bir nesil olduğundan bu konuya burada girmeyeceğim. Yalnız şöyle bir örnek verebilirim. Fatih kelimesini okurken "faaatih" şeklinde "a" harfini uzatarak okuyoruz. Birisi kalkıp buna "a" harfini uzatmadan "fatih" derse biz o adama güleriz. Maalesef Türkçemizdeki kelimelerin bir çoğu bu şekilde güdükleştirilmiş ve acınacak derecede komik konuşuyoruz. Herkes böyle acınası şekilde konuştuğu için bunu fark edecek kimse olmadığından yaşayıp gidiyoruz.
Sonuç olarak bugün için yapılması gereken, asli harflerimizin üzerindeki yasakların derhal kaldırılmasıdır. Kaldırılsın ki, halkımız yeni bir petrol yatağı bulmanın peşinden gelen zenginlik, bolluk gibi, kültürel ve ilmi bolluk yaşasın. Biz demiyoruz ki Latin harfleri yasaklansın. Hayır! Öyle ya da böyle bu harfler bizim kazandığımız şeyler, kazanılan şeyleri kaybetmeyi istemek akıllı insanların işi değil. Çocuklarımıza bizim kültürümüzün bir meyvesi olan harfleri de öğretelim ki çocuklarımız bizim kaynaklarımıza ulaşsın ve minik "bred pitt"ler, "angelina jolie"ler değil, "Yusuf'lar, "Züleyha"lar, "Furkan Doğan"lar yetişsin. Yetişsin ki, yeniden İstanbullar fethedelim.
Kaynaklar:
1 - İ. Hakkı Konyalı - İslam yazısı mı? Arab yazısı mı?
2 - Cüneyd Emiroğlu - İnönü'nün İslam harflerine dair
beyanları ve bunun aksülamelleri
3 - İsmail Karakuzu - Harf değişikliği ve neticeleri.
4 - Kadir Mısıroğlu - Harf inkılabına tekaddüm eden münakaşalar
5 - Mehmet Şevket Eygi - Japon yazısı
1 - İ. Hakkı Konyalı - İslam yazısı mı? Arab yazısı mı?
2 - Cüneyd Emiroğlu - İnönü'nün İslam harflerine dair
beyanları ve bunun aksülamelleri
3 - İsmail Karakuzu - Harf değişikliği ve neticeleri.
4 - Kadir Mısıroğlu - Harf inkılabına tekaddüm eden münakaşalar
5 - Mehmet Şevket Eygi - Japon yazısı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder