1 Haziran 2018 Cuma

Kırlangıç..!


İnsanlar, küme küme sahbette,  İftarı bekliyor.
Sokaklar çocuk  sesleriyle cıvıl cıvıl.
Ezan sesiyle birazdan sukun olacak..
Angara’ın bazı yerlerine rahmt sağnağı yağıyor.Bazı yerlerde ise akşamın tüllenen  kızıllığı çökmek üzereyken Ebem kuşağı nur içinde nur halesi gibi..


















..............

Kırlangıçlar..

Her zaman  kendine has sesler çıkararak birer ikişer uçarak  ateta akşamı karşılayanları selamlayan kırlangıçların bu defa toplu   bir şekilde ordan oraya uçmaları dikkatimizi çekiyor.
Makinaya sarılıp, resim yakalamaya çalışıyoruz..
Gökte nurlar
Kalplerde surur
İftarı bekleşenler
sen şakrak çocuklar
Cevalan eden kuşlar
Belkide oruç budur

Belkide oruç budur  






.............
Daha önce belirtmiştik.
Ahimesut /Alsancak’da  Ecevit ile Erbakan’ın oturduğu binalar arasında kalan apartmanda misafiriz..
Saat 11 civarında Teravihden  dönerken Ecevit’in binadaki balkonda çocuklar aşağı bakarak “Kedi , fareyi yakaladı..Yiyor..Yiyecek” gibi laflar ediyor..
Oralı olmayıp, mahalle bakkalına uğruyoruz..
Çeşitli konularda muhabbet ederken komşularda gelip, sahbetin koyulaşmasına sebeb oluyor..
Epey zaman geçtikten sonra istirahat için veda ediyoruz.
Yine Ecevit’in bina önünden geçerken bu defa çöp  atmak için inen çocuklar; yukardan bakanlara “ Kedilerin  yemek istediği  fare değil” kuş diyerek hemde yeminle yukardan bakanları ikna etmeye çalışması dikkatimiz çekiyor.
Hani nerde , nasıl derken.
“İşte, buradalar” diye   bina bahçesini gösteriyor. Yüksek duvardan baktığımızda  mahalleyi parselleyerek kendilerine alan oluşturan kedilerden ikisi karşılıklı geçmişler, zar zor belli olan siyah bir ciisime pusu kurmuş, kapmak için bekleşiyor.
Kedinin biri bazen ağzı bazen de ayağı ile asldırıyor.
O ciism hareket ettikçe, çırpındıkça ağzındn bırakıp kaçıyor..
Gece karanlığnda fazla da belirgin olmayan Cismin şekli hemen  akşam toplu uçan kırlangıçları hatırlatıyor..
Kurtarmak için .kedi vs diyerek ses çıkarıp hamleler yapıyoruz..
Nafile..
Kediler kararlı
İkidebir saldırıp, kaçıyorlar..Ama bir, bir buçuk metreye pusu kurup bekliyorlar.
Baktım kurtuluş yok..
Çiti  geçerek duvardan atlayınca kediler daha da geri çekildi..
............
Evet, yanılmamışız.Kırlangıç..

Hiç hareketsiz duran hayvancık,  çok hırpalanmış..Nasıl oldu da aşağı indi..Bilmiyoruz..
Yulardan ilgi ile izleyen komşulardan poşet ve su rica ediyoruz.
Geç kalaıp, hayvancık ölecek diye de ödümüz kopuyor.
Biraz gecikmelide olsa  sarkıtıyorlar..
Suyu üstüne, ağzına gelecek şekilde başına dökünce Kırlangıç iyice hareketleniyor ancak  mecalde kalmamış.
Orada bıraksak, kediler yine gelecek..
Bişeyde yapamıyoruz.
Can çekişmeside hoş değil.
Poşete sarıp elimize aldığımızda kalp atışlarını hisediyoruz..Belliki ölmemiş.
Her nedense kediler saldırınca hereket eden onları korkutan kuş, bizim elimizde hiç am hiç çabalamıyor..
.............
En iyiisi kedi lerden uzaklaiştırmak..
Alıp teresa çıkarıyoruz..
Yine su veriyoruz..Sudan uzaklaşıyor..
Muhabbetin yeminden ikram ediyoruz.tenezül dahi etmiyor..
Bıraktığımızda pestil gibi, yatıyor.
Acaba karnlıkdan mı korkuyor..Bilmiyoruz..
Işığı söndürüp, suyla ıslattığımız için üşümemesi içinde bir bezi üztüne koyarak  kendi haline bırakıyoruz.
..............






Temcit vakti..
Sahurda bakıyoruz..hala canlı..
Üstüne koyduğumuz bez iyice vucudundaki suyu çekip sılanmış..
Bezi değiştirip, istirahatına bırakıyoruz.
Fecir .Şafak sökmekte Sabahh ezanı  okunuyor.
Yanlara  rasgele açılmış kanadından tutunca, gayri ihtiyari çekiyor..Hala canlı..
Sırtına örttüğümüz bezi değiştirip, kendi haline terk ediyoruz. Zira ne yapmak gerekir, ne yer, ne içer bilmiyoruz
Tek yapabildiğimiz, kedilerden uzaklaştırıp tehlikesiz yere getirmek..Su  verip önüne yem koymak..
Çaresizce sonucu beklemek.

Umarız  , bu geökelrin özgür kuşu, zorunlu misafir güç bulur , kendine gelir
.................................
......................................


 Artık sabah oldu.

Gün doğdu.
Tabiat uynmış..
Kuşlar havada dansa başlamışlar..Kırlangıçlar da.
Kırlangıçlar bu defa akşamki gibi toplu değil birer ikişerli normal uçuşlarını , hızla geçişlerini yapıyor.
Darısı biizm misafirin başına
Gece belki ot  vs yer diye , bıraktığım çiçek sandığına baktığımda üçümesin diye  üstüne örtüğüm bezin altında yok.
Dikkatle baktığımda sandıktan inmiş..Yada  düşmüş..
Kanatlarını toplamış vaziyette zeminde  sesizce  yatıyor.
Dikkatle inceleyince nefes alması yada kalp atışlarından dolayı oluşan vucut hareketi var.
Yani canlı.
Seviniyoruz.
Biizm zorunlu misafir, yaşıyor..
Üşümesin diye seramik zeminden alarak tahta sandalye üzerine koyuyorum.
Bana ayaklarını hareket ettirerek güçsüzce  direnç gö stermeye çalışıyor. Sese duyarlı.
Fakat gözler kapalı.
Ot uzatıyorum, vucuduna değince  hiisedip hareketleniyor.Ancak yemiyor.
Yem bıraktım ya görmüyor, yada yemek istemiyor.
.................
Çaresiz bekleyeceğiz.
Acaba  zevkle şarkı söyleyerek uçan arkadaşlarından etkilene rek, güç bulacak mı?
........................
Saat 7 suları


Ben bu notu ilave ederek çıkıp baktığımda bizim misafir; yerinde yok..

Sağa sola baktım..Görünmüyor..
Demek ki kendinde güç buldu..
Sevindirici bir durum..
Belki çiçek sandıklarının altına gizlenmiş olabilir..
Yoksa .. Bu defa da Karga mı götürdü?
Ya da uçup gitti..
Dağın kuşu bağa yar olacak değil ya.
inşallah sıhat içinde hürrüyete uçmuştur..
Gizlenmişse elbet çıkar..
Bakalım neyler...

2 Haziran 2018 Cumartesi 


















...........

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder