16 Haziran 2018 Cumartesi

"Hak Yol İslâm Yazacağız ".....HAK YOLCUSU, Abdurrahim Karakoç





Necati Çavdar bir anı paylaştı.
9 saat

HAK YOLCUSU, Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Beyin Cenaze Namazına yetişmek için, Ahimesut'tan çıktım.
Kaptan her hangi bir şey olmaz ise yetiştiririz dedi.
Yüksel Caddesi girişinde duraktan indiğimde Yüksel Cammii'nde iç Ezan sesi geliyordu.
Kocatepe Camiinde Cuma Namazına yetişememe gibi bir durum olabilirdi.
En iyisi Cuma Namazını Yükse'de kılmak.
Orada Hutbeyi dinleyip Cuma Namazının Farzını eda ettik..
Kocatepeye çıktığımızda millet Namzdan geliyor..
Abdurrahim beyin Cenaze Namazının Hacıbayram'da eda edilmeside sözkonusu olmuştu. Acaba Kocatepede miki?
Namzadan çıkanlara soruyoruz.
éEvet cenaze var..Karakoç mu ne" diyor gençler.
Anlaşılan Karakoç gibi bir dev millete tam olarak mal edilememiş. Kimi varlığından habersiz.
Cami avlusuna geldiğimizde daha "vakit namazını" kılanlar var. Bir süre sonra cuma Namazının tamamı eda ediliyor ve biz Cenazeye yetişiyoruz.
Sonra Bağlum'a yolculuk var..
İslam'ın toplum hayatından çıkarılmaya çalışıldığı bir dönemde kahramanca
"""
Hak Yol İslâm Yazacağız
Kör dünyanın göbeğine
Hak yol İslâm yazacağız.
Kuşların göz bebeğine
Hak yol İslâm yazacağız.
Yola, ağaca, pınara
Esen yele, yağan kara
Yağmur yüklü bulutlara
Hak yol İslâm yazacağız.
Koç burcuna, yay burcuna
Bebeklerin avucuna
Minarelerin ucuna
Hak yol İslâm yazacağız.
Bucak bucak, köşe köşe
Kara taşa, kor-ateşe
Yıldıza, aya, güneşe
Hak yol İslâm yazacağız.
Askerlerin miğferine
Kağnıların tekerine
Buda´nın tunç heykeline
Hak yol İslâm yazacağız.
Her kapının eşiğine
Her sofranın kaşığına
Balaların beşiğine
Hak yol İslâm yazacağız.
Herkes duyacak, bilecek
Saklanmaz gayrı bu gerçek
Yaprak yaprak, çiçek çiçek
Hak yol İslâm yazacağız.
Vur Emri(sh.14)
Abdurrahim Karakoç

"""""
Diye haykıran HAK YOLCUSU'nun ebedi aleme yolculuğundan
Makinaya takılan kimi kareleri paylaşıyoruz..
Mevla rahmet eyleye.. Milletimizin başı sağ ola...
///////////////////////////////////////////

YAZMAZSA......

Abdurrahim Karakoç:
”Şiir söyleyene ceza
veriliyor şiir yazmayacağım “
Yazmasanız; kimin kimi sattığını
Ne bilirdik ’böyüklerin bildiğini’
Nasıl soyup nerde “stres attığını”
Göremezdik şafakların attığını
Haykırmazsa; zulme karşı şairler
Oynatmazsa kalemini yazarlar
Çakal, tilki hepsi tekmil azarlar
Altın çekilince; pula kalır pazarlar
Düşünsen ne; söylemesen ne?
Düşünceyi koymayınca ortaya
Kime fayda vere, kıymeti ne?
Suskunluk huzura belki bahane
Kalem; satıldı, sermayeyi bitirdi
Zulüm; artı millet bezdi, yetirdi
Ne yapalım devir böyle getirdi
İrtica edip çağı şefliğe götürdü
Bahar beklerken, kara kara bulutlar
Kabus gibi çöktü, yitirildi umutlar
Çullandı millete hemen aç kurtlar
Alem yıktı, bizde hortladı putlar

Güya halk içinden çıkıp geldiler
Taviz üstüne her tavizi verdiler
Meclisin içinde bile zılgıt yediler
Yağcılığı cana minnet bildiler
Halkın halini; kim, nasıl, nerden bilecek
Şairler; nükteyle iğneli rapor verecek
Ki;insan idrakına iletip tarihe kazacak
Kör olmaz mı vicdan aydın susuncak?
Yazmazsa kaplanlar; azar sırtlanlar
Artar zulmün ateşi yine herkesi yakar
Yarın dillerin, kalemin hesabı da var
Bülbül ötmezse; meydan kargaya kalır
1999-Ankara
.............

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder