6 Kasım 2018 Salı

İRAN - OSMANLI...İbretlik olay

2 yıl önce
İBRETLİK
Sonuna kadar okunması dileği ile
Bilal Sürgeç
smanlı Devleti kudretli ve de mühim bir devlet olduğundan İngilizlerin bu devleti parçalama, tasfiye etme kararları vardı. Tahran'daki Osmanlı Sefareti'nin yakınında bir mescit bulunmaktaydı. Ekserisi sünni mezhebinde olan sefaret görevlileri çoğu zaman sabah namazlarını o mescidde kılıyor sonra işlerine gidiyorlardı. Fakat söz konusu bu camide bir hafız, bir kasidehan peyda oldu ve her sabah namazdan sonra 'Rövzey-i Hazreti Zehra' okumaya başladı”.
Bizde kaside, mevlit, naat, mersiye gibi bazı dini günlerde okunan metinlerin bir benzeri olan bu rövzelerin sadece Hz. Fatıma'nın vefatında okunanına İran'da bu ad verilir. Bazı mersiyehanlar bunu yüksek sesle okurlarken bu arada güya Hz. Fatıma'nın düşük yapmasının müsebbibi olarak gördükleri Hz. Ömer'e beddua da ederlerdi. Neyse ki 2015'te Hamaney'in verdiği bir fetva ile bu merasim bugün yasaklandı.
Munteziri şöyle devam ediyor; “Cemaatten birisi sadece yılda bir kere okunma adeti olan bu mersiyeyi bu adamın mütemadiyen her sabah aynı mescidde okumasına bir anlam veremedi ve bir gün ona; 'Sen başka rövze bilmez misin, her gün aynısını okuyup duruyorsun?' diye sordu. Adam 'Başkalarını da bilirim' dedi. Bunun üzerine; 'Peki o zaman neden her gün hep bu rövzeyi okuyorsun?' diye sorunca o mersiyehan; 'Bu işi bana birisi sipariş etti. Yarım tümen karşılığında her gün sadece bu rövzeyi burada okumamı istedi, ben de öyle yapıyorum' der. Bunun üzerine bu işten daha da kuşkulanan cemaatten o kişi; 'Peki bu işi sana kim sipariş etti?' diye sorar. Adam caddenin karşısındaki bakkalı işaret eder. Adam hemen o bakkala gider ve neden böyle bir şey istediğini kendisine sorar. Aldığı cevapla meselenin aslı anlaşılır: 'Valla doğrusunu söylemek gerekirse bunu kendim istemiş değilim. Dükkanıma şu ilerideki bahçeli binadan gelen bir beyefendi o mescidde her gün hep bu rövzeyi okutturmam için bana gün başına 2 tümen teklif etti. Ne yalan söyleyeyim ben de 1.5 tümenini kendime tutup yarım tümenini o mersiyehana vererek bu işi ayarladım. Adam bu sefer; 'Bana o binayı bir gösterir misin?' diye sorar. Gider bakar ki kapısında İngiltere Sefareti yazıyor.” Munteziri meseleyi şöyle noktalar; “İşte kardeşlerim Şii-Sünni arasındaki ihtilaf ateşi her gün daha kızışsın diye böyle projeler yaptılar ve hala yapıyorlar” (http://www.yenisafak.com/…/yekvucd-olabilmek-mumkun-mu-2033… )
Yorumlar
Süleyman Bülbül hakikatende ibretlik birde ingiliz nifak ı ile kemalistlerin maşalığında arab düşmanlığını kaleme alırsan mutluluk duyarım hocam

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder